O Ses Çocuklar'da final zamanı - Beklenen Kral

16 Temmuz 2014 Çarşamba

O Ses Çocuklar'da final zamanı


Evet, bir programın daha sonuna geldik... Bu giriş cümlesi aslında, bitiş cümlesidir ama burada girişe pek uydu. O Ses Çocuklar başlayalı öyle aman aman bir zaman olmadı. Hepi topu bir ay sürdü ve kısa sürede elemeleri, düelloları, yarı finali ve finali yapıldı; bitiverdi...

Programa genel bakış ve yapılan eleştiriler
Bugüne kadar yayınlanan en iyi "O Ses" sezonuydu bana göre. Çocuklar büyükleri beşe katlayacak performanslarla sahnedeydiler ve sesleri gerçekten eşsizdi. Sadece bu da değil; metanetleri, disiplinleri ve profesyonellikleri eşsizdi. En başında böyle bir program öngörmüyordum. Bana göre, yalnızca Star TV'ye veda etmeden önce; Acun Ilıcalı tarafından kanala biraz daha reyting hediye etmek için uydurulmuş bir formattı ve tutardı ama başarılı olamazdı... Millet olarak ön yargılarımızla ünlüyüzdür; biliyorsunuz. Her şeyi hemen sahiplenmeyiz ama sahiplendiğimizde de bitsin, veda etsin istemeyiz... O Ses Çocuklar için beslediğim ön yargı, daha ilk bölümünde elimde patlamıştı evet, hakkında her hafta bir analiz yazmaksa en büyük keyiflerimdendi... Murat Boz, Hadise ve yer yer biraz fazla eleştirsem de; Mustafa Ceceli gerçekten çok iyi birer jüriydi. Ve bu sezonla birlikte, Hadise'nin kara bahtı kör talihi de sonunda gülmüştü...

Program için yalnızca iyi eleştiriler yoktu elbette. Öyle pembe bulutlarla örülü bir dünyada yaşamıyoruz haliyle... Beğenenler kadar eleştirenlerin de çok olduğu bir program oldu O Ses Çocuklar; bu eleştirilerin en fazla dile getirildiği platformlarsa sözlüklerdi. Aynı zamanda, Ekşi sözlük yazarıyım ve sık sık O Ses Çocuklar başlığını ziyaret ediyorum. Hakkında girilen çok fazla entry olmadı ama yapılan yorumların birçoğu olumsuzdu. Elimden geldiğince programı savunmaya çalıştım ancak, malumunuz ön yargılar çoğu zaman ne olursa olsun yıkılamazlar... Çocukların sömürüldüğü genel kanıydı sözlüklerde. Üzerlerinden reyting elde edilmeye çalışıldığı ise ikinci genel kanıydı... Aslında, formatın beğenilmemesinin asıl sebebi; ne çocukların sömürülmesi, ne de üzerlerinden reyting elde edilmesiydi. Asıl sebep; Acun Ilıcalı'nın ta kendisiydi... Siyasete hiç girmeyeceğim, zira zerre haz etmiyorum siyasetten ama özellikle siyaseten Acun Ilıcalı, yine özellikle Ekşi Sözlük'te pek sevilmeyen bir isim. Geçmişte yaşanmış bir sürü münakaşalar da olmuştu bu platformla ve bir sürü başka etkenin de üzerine binmesiyle; onun yaptığı programların, ondan bağımsız değerlendirilmesi biraz güçleşmekte... Kimseyi suçlamıyorum elbette ama o programların yalnızca Acun Ilıcalı'dan ibaret olmadığının altını çizmek istiyorum; bu münasebetle... Beğensek ve izlesek dahi, "beğenmiyorum, izlemiyorum" demek; kendimizi kandırmaktan başka bir şey değildir zira... Reyting sisteminden hiç hoşlanmasamda, veriler ortada sonuçta...

Final performansları
Gelelim final bölümüne... Aslında, canlı yayınlanmasını dilerdim ancak öyle olmadı. Program yine banttan yayınlandı ve SMS oyları yerine, finalde birinciyi; stüdyodaki seyirci belirledi. Birinciye gelmeden önce performanslara biraz değinelim. Merak etmeyin uzun uzadıya; "şöyleydi böyleydi, böyle olsa daha olmaz mıydı?" vs. demeyeceğim...

Yarı finalde, üç jüri üyemizin takımından finale kalan altı çocuğumuz için performans zamanı gelmişti... Sergileyecekleri bu performansları, aynı zamanda birinci olmak için verecekleri en büyük mücadeleydi... 

Takımı ilk final performansı sergileyen jüri üyemiz; Murat Boz'du ve sahnede sırayla Ogün ve Zehra performanslarını sergilediler. Performansların ardından, Murat Boz'un hem son kez performans sergilemek için, hem de seyirci oylarına emanet edeceği isim; Ogün olmuştu...

Zehra'nın performansı için tıklayınız.
Ogün'ün ilk final performansı için tıklayınız.

İkinci sıradaki final performanslarında sıra, Mustafa Ceceli'nin takımındaydı ve sahnede sırayla Selim ve Umutcan performanslarını sergilediler. Performansların ardından, Mustafa Ceceli'nin seçtiği isim; Umutcan olmuştu...

Selim'in performansı için tıklayınız.
Umutcan'ın ilk final performansı için tıklayınız.

Üçüncü ve son takım performansında ise sıra, Hadise'nin takımından; Şahin ve Alvi'ye gelmişti. Sırayla sahne alan çocukların performanslarının ardından, Hadise'nin seçtiği isim; Şahin olmuştu...

Alvi'nin performansı için tıklayınız.
Şahin'in ilk final performansı için tıklayınız.

Son kez kozlarını göstermeye gelmişti sıra; Ogün, Umutcan ve Şahin'in... Üçü de sahne üzerinde sırayla, son performanslarını sergilediler ve performanslarının ardından, seyirci ellerindeki butonlarla oylarını kullandılar...

Ogün'ün son final performansı için tıklayınız.
Umutcan'ın son final performansı için tıklayınız.
Şahin'in son final performansı için tıklayınız.


Ve birinci; Şahin!..
Seyirci oylarıyla birinci olarak seçilen isim ise daha ilk düello haftasında belirttiğim gibi Şahin oldu. Dolayısıyla da, Hadise birinci olmuştu... Evet, Hadise üç sezon ve iki yılbaşı programında kaçırdığı birinciliği sonunda elde edebildi. Böylece Acun'un artık kendisiyle dalga geçme olayı da sona erdi. O Ses Türkiye'nin yeni sezonunda, Murat Boz'un olmayacağını biliyorum ama Hadise konusunda bir netlik yok şuan için. Eğer bir dahaki sezonda da olursa, artık birincilik elde etmiş bir jüri üyesi olarak koltukta kasım kasım kasılacaktır; haklı olarak...

Programa veda ederken, kısa kısa...
Murat Boz, artık Yetenek Sizsiniz Türkiye'de jürilik yapacağından; şimdilik O Ses'e veda etti. Kendisinin aynı zamanda yine Tv8'de yayınlanacak ve 3 Adam'ın da yer aldığı bir sit-com dizisiyle de ekrana geleceğini not düşeyim... Hayranlarının üzülmesine gerek yok yani. Malum, Yetenek Sizsiniz bazen haftada dört gün bile yayınlanabiliyor. Üzerine bir de dizide görecekler onu, al sana haftada beş günlük Murat Boz keyfi!..

Mustafa Ceceli, yalnızca bu seferlik katıldı programa ve O Ses Türkiye'nin jürisinde yer almayacak. Ama muhtemelen seneye yeniden çekilecek, O Ses Çocuklar'da jüri koltuğunda yeniden oturacaktır. Şarkı seçimleri nedeniyle, kendisini sık sık eleştirsem de; özellikle son seçiminde, onunla birinci olabilecekken Selim'i seçmeyip, Umutcan'ın hakkını yemediği için tüm eleştirilerimi geri alıyorum. Doğru olan bir kararı, birinci olamayacak olma ihtimaline karşılık vermişti. Burada da Hadise'ye inceden gönderme yaptım bilinsin isterim... 

O Ses Çocuklar'ın galibi Şahin, aynı zamanda; yüz bin liralık da bir eğitim bursu kazandı. Çok güzel bir hediye ve onun da ihtiyacı vardı. Bu; "ihtiyaç" mantığıyla hareket etmekten hiç hoşlanmıyorum ama bu birinciliği ancak böyle normal olarak görebilirim. Zira, benim birincim; Alvi'den başkası değildi... Hadise, birinci olabilmek uğruna riskte bulunmadı ve Şahin'i seçti... Aslında onun da seçmek istediği isim, Alvi'den başkası değildi. Alvi'nin performansında gözlerinin dolmasının sebebi de, söylediği şarkının duygusallığından değil; onu bu kusursuz performansına karşın seçemeyecek oluşuydu, bana göre... Ama şu var ki, Alvi'nin performansı kusursuzdan da öteydi... Canlı gibi bile değildi, işte o derece kusursuzdu... 

Yazımın giriş cümlesinde de değindiğim gibi; "bir programın daha sonuna geldik"... Jess'in mükemmel sunuculuk performansı, jürilerimizin sıcakkanlı ve ilgili tavırları ve bugüne kadar hiç değinmeyip eşeklik ettiğim, Tarık Sezer Orkestrası; bu programın, performanslardan da öte izlenmesinin ana sebebi oldular... Bir dahaki sezonda O Ses Çocuklar'da yeniden, onların varlığıyla görüşmek umuduyla...

Sevgilerimle...
Beklenen Kral

BeklenenKral@gmail.com

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder