Vatanım Sensin: Aşk için bu bedeli ödemek gerekiyor gibi... - Beklenen Kral

23 Mart 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Aşk için bu bedeli ödemek gerekiyor gibi...


İnsan ne çekerse, dilinden çeker. Kemiği yok derler ya hani, keşke olsa diye iç geçirmediğimiz zaman yoktur. Hele de düşünmeden söylenenler, sonradan ayyuka çıktığında beraberinde kırgınlıklar doğuracak argümanlardan başka bir şey değildir. Zira bir köşede sinsice gün yüzüne çıkmayı bekler. Bu bölüm Hilal de Leon da, birer yalan söyledi. Hilal annesine, Leon da Hilal'e. İkisi de tam olarak günü kurtarmayı seçti ama bu onlara yakıştı mı? Çokça tartışılır...

49. Bölüm


En başından beri aşklarının arkasında birer dağ gibi durmalarını bekliyoruz. O aşk, en çok da birçok felaket yaşamalarına rağmen halen sapasağlam kalabilmesinden özellikle de bunu hak ediyor. Ona borçlular yani ve arkasında durdukları müddetçe de kim olursa olsun karşılarında duramayacaktır; bunu da biliyoruz. Evet, hayat bize olmadık sürprizler hazırlayabiliyor. Bazen sırtımızdan vurulmuş da hissedebiliyoruz. En çok da kalbimiz başka sebeplerden acıyor olabilir. Hiç olmayacak bir gerçek, bildiklerini tümden değiştire de bilir. Ama tüm bunlar ne olursa olsun kalbinde yanan aşk ateşinin üzerine çıkmamalıdır. Hele de o aşk için onca badire atlatmışken... Bundan sebep, Leon'u öğrendiği Cevdet gerçeğinin ardından bir an dahi olsun aklında Hilal'i arkasında bırakıp gitme fikri belirdiği ve bunu uygulamaya geçirdiği için bir süre nasıl affedebileceğim hiç bilmiyorum. "Ona yalan söyleyemem" dedikten sonra, daha üzerinden gün geçmeden kocaman bir başka yalan söylemiş olmasından da ayrı bir hayâl kırıklığına uğradım. Beni bilen bilir, Leon'u mazur görmek için her türlü argümanı kullanırım genelde. Zira bulunduğu pozisyon gereği hamlelerinin sorunlu olmasını gözardı edebiliyorum. Lâkin bu, onlardan birisi olmayacak kesinlikle...




Şu bir gerçek ki, güzel trollendik. Ben Hilal'in Leon'dan hesap soramadığından öyle içi dolu göründüğünü düşünüyordum ama meğersem onun derdi, söyledikleri yalan sebebiyle kalbinin korku ve heyecanla atmasındanmış. Şahsen söyledikleri bu yalanı da kesinlikle sorunlu görmüyorum, en güzelini yaptılar. Ama tabii öncesinde Leon'un, "Gizli bir görev için Atina'ya gidecektim, ondan sana söyleyemedim" yalanı sallamadığını görsek bu sahnede daha da etkilenebilirdim. Sevdiği kadına yalan söyleyemeyeceği için bir an olsun onu arkasında bırakıp gitmeyi düşünen o adamın, şimdi sonradan vazgeçtiği bu kararını aklamak için yalana sarılması; 'bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' dedirtti... Hilal gerçeği muhakkak ki öğrenecektir. Öğrenmeyecek olsa, böyle bir yalan söyletilmezdi zaten Leon'a. İşte o zaman Leon'la ya yeniden ve bu sefer gerçekten ayrılma noktasına gelecekler ya da babasıyla ilgili tüm gerçeği Hilal'e anlatacak. Ben şahsen onun bu gerçeği kolay kolay anlatacağını sanmadığımdan, sonunda kaos izleme ihtimalimizden korkmuyor değilim...


Tahmin ediyorduk, kesilen sahneden umudumuzu kesmiştik ama bir halvet söz konusuydu; belliydi. Bu bölümde de emin olduk Hilal'in, Yıldız'a itiraf etmesinden. İyi hoş, güzel bir itiraftı bu ama keşke Azize'ye de söyleseydi bu gerçeği. Tamam, "Öyle desin demek kadar kolay değil hâlâ beklenen, kral bey!" dediğinizi duyar gibiyim. Ama ben de günün sonunda hamile olduğu anlaşılacak Hilal'in annesinin yüzüne o andan sonra nasıl bakacağını gözümün önüne kolay kolay getiremiyorum. O halvetin yaşandığı dillendirildiyse, gebe kalması yakın demektir çünkü. Saklamaya kalksa bile nereye kadar saklayabilir ki, elbet çıkacak ortaya. Peki ya, o çocuk kör bir kurşunun hedefi olursa?.. Flippos'u Levent Can giyiyor olmasa sinir olmamak için hiçbir sebep yok aslında ama öyle tatlı hayat veriyor ki, sinir olamıyorum. Öyle geçici bir kızgınlık hali geliyor, sonra hemen geçiveriyor. Ama Hilal'i, yani doğrudan bizi ve Cevdet'i karşısına alacak adımlar atmaya başladı ve bu onun sonunu getirebilir işte... 


Bence Adoni'nin artık suyu kaynadı-ısındı demiyorum dikkatinizi çekerim-, onu yolcu etme sebebimiz de Hilal'i ortadan kaldırmak için verdiği bu mücadele olacak şüphesiz. Flippos'tan aldığı üstü kapalı emrin günün sonunda başına ölümden başka bir şey getirmeyeceği kesin. Ya Leon öldürür ya da Cevdet. Peki Hilal'e ne olur?.. Bu aslında direkt benim aklıma gelmediği için sahiplenmeyeceğim, çılgın HiLeoncuların fikri ve açıkçası aklıma yatmadı değil. Evet, Hilal'in Leon'dan bir çocuğu olmasını çok isterim. O çocuk için zorlu bir mücadele vermemesini de keza. Ama şuan içerisinde oldukları pozisyonda bu çocuğu kimseye kabul ettirmeleri mümkün değil. Hatta bambaşka bir kaosun fitilini de ateşleyebilir.


Ama eğer Adoni'nin onu ortadan kaldırmak isterken, rahimde can bulmuş cenini öldürdüğü ortaya çıkarsa; bu hem Cevdet'i hem de Azize'yi oldukça yumuşatacak bir sebep olur. Flippos'un da bu kadar ateşli karşı çıkmasının önü kesilir. HiLeon da işte o zaman ancak birbirine daha rahat kavuşur. Muhtemelen bu süreçte onlarla birlikte bizim de yüreğimiz dağlanır ama bundan daha iyi bir çözüm yolu göremiyorum. Sonrasında nasılsa yine dayı/amca/teyze/hala oluruz biz. Hem Leon'un da biraz burnu sürtmüş, o yalanın bir de 'evren evliliği' uydurmasının faturasını ödemiş olur. Bakalım, böyle bir bedel ödemeleri gerekecek mi gerçekten...


Bölümün geri kalanına gelirsek, özellikle Mehmet Akif Ersoy'un tüm sahnelerinde ayrı bir heyecanla izledim diyebilirim. Hele İstiklâl Marşı'nın on kıtasının da okunduğu final aksı için ne desem eksik kalır. Vecihi Hürkuş detayı, onun kararlığı ve marşın onun sayesinde herkesçe dinlenebilmesi çok şıktı. Eleştirmeye geldi mi acımasız oluyorum, övmesini de bilmek lazım. Yazanın da, çekenin de, oynayanın da eline koluna sağlık... Flippos'un sıra sıra hayata geçirdiği tüm karanlık plânlarının, bu güçlü şiirle eline ayağına dolanması ise bölümün en güzel golüydü. Top Flippos'un ağlarını delip resmen geçti. Flippos mor, Flippos umarım birkaç bölüme mort... Zor zamanlardan geçip de geldik bugünlere. O yüzden cumhuriyetin, demokrasinin, vatanın, özgürlüğümüzün daha çok farkında olmalı ve kıymetini bilmeliyiz. Özellikle de başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarının. Unutmayalım ki, bugün bir devletin sömürgesi değilsek; bunu onlara borçluyuz.

Beklenen Kral

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder