Beklenen Kral

10 Ekim 2017 Salı

Söz: Bir salın artık Eylem'le Fethi'yi!..


Hayatın her anı kötülüklerle, her yer kötülerle dolu. Bazen başını kaldırmaya dahi cesaret edemiyor insan tam da bundan. Tehlikenin nereden geldiği belli değilken, nasıl baş edebilir ki tüm bu olanlarla? Nasıl kötülüklerden koruyabilir kendisini? Nasıl, yok sayabilir her birini? Bunu çoğunlukla ailesinin yanında olduğunda yapabilir ama değil mi? Annesi, babası, kardeşi... İnsan ailesinin yanında kendini güvende hissetmek ister. Onların koruması, hiç yoksa kanatları altında tutmasını. Ama nasıl bir aile, çocuğuna sahip çıkmaz ve hatta, onu ölüme dahi iter? Neden kötülük bu kadar doruklarda yaşanır? Böyle yapınca ele ne geçer?..

9 Ekim 2017 Pazartesi

Ekrandan Haberler - 2-8 Ekim 2017


Haber Başlıkları
- Vatanım Sensin (Kadroda yeni bir isim)
- Diriliş Ertuğrul (Yeni sezon tanıtımı geldi)
- Ateşböceği (Final kararı)
- No:309 (Final kararı)
- Dolunay (Gün değişikliği)
- Savaşçı (Kadroda yeni bir isim)
- Aslan Ailem (Başlıyor)
- Ufak Tefek Cinayetler (Başlama tarihi belli oldu)
- Kadın (Yeni bir tanıtım geldi)
- Yüz Yüze (Üçüncü tanıtım geldi)
- Bahtiyar Ölmez (İlk tanıtım geldi)
- Fatih (Diziden ilk afiş geldi)
- Çukur (Kadroda yeni bir isim)
- Sen Anlat Karadeniz (Kadroda yeni bir isim)
- Mutluluk Zamanı (Çekimler sona erdi)
- Cingöz Recai (Vizyona giriyor)
- Bir Nefes Yeter (Vizyona giriyor)
- Hadi Be Oğlum (Kıvanç Tatlıtuğ'a tatlı bir oğul)
- O Ses Türkiye (Başladı)
- Arda ile Omuz Omuza (Başladı)
- Güldür Güldür Show (Rötarla başlıyor)

5 Ekim 2017 Perşembe

Meryem: Acı, bir yapar yaraları...


Kimse anne karnından kötü olarak doğmuyor elbette. Büyüdüğü ortam, yaşadıkları, gördükleri ya da görmeyi arzuladıkları itiyor bu çukura insanı. Sonrasını kontrol edemediğiyse çok oluyor. İpin kopan ucunun peşinden dağ tırmanmaktansa, bayır aşağı inmeyi seçiyor. Ardından büyük bir karanlığın içine hapsoluyor ve bir süre sonra tamamen o karanlığa dönüşüyor. Yani evet, insan anne karnından kötü olarak doğmuyor ama kötü kalmayı kendisi seçiyor... Tıpkı Oktay gibi. Bu bölüm öğrendik ki, babasının başından geçenlerin travmasıyla kendini bilmez bir adama dönüşmüş. Hapse girmemek için, onun gibi olmamak için mücadele etmiş ve şimdi de bu yüzden gözünü kırpmadan ölüm saçmaktaymış.

4 Ekim 2017 Çarşamba

Dolunay: Evet demelisin Nazlı...


Biliyorsunuz dizilerde klâsiktir kötülerin her daim, iyilerinse yalnızca finalde kazanması. Her şey olup bittikten sonra zafer elde etmek sanki şahane bir şeymiş gibi, asla tanıklık edemeyeceğimiz o andan sonraki mutluluk için direnip izlediğimizle kalırız her birini. Yüzümüzde şapşal bir gülümseme, belki gözlerimizde birkaç damla yaş; "Paralel evrende şimdi mutlu mesut bir hayat sürecekler" yalanıyla avunuruz... Mâlum, gerçeklerin hayatlarımıza etkisinden hep korkmuşuzdur. "Salak gibi kırk bölüm seyrettim, son bölümün son beş dakikasında bir yüzümüz gülebildi" diyecek değiliz neticede. En güzeli, kendimizi kandırmamız... Dolunay'da da tıpkı böyle değil mi? Klâsik dizi çizgisinden gitmemesi için daha ne yapmamız gerek?

3 Ekim 2017 Salı

Söz: Yavuz'un da kusuru var...


İnsan verdiği kararlar, aldığı riskler, giriştiği mücadelelerle vardır. Neticede, hiçbir şey yapmamak da bir karar gerektirir. Hiçbir riske girmemek de, aslında risktir. Ve mücadelesizlik, en büyük mücadelelerden birine ihtiyaç duyar... Yani evet, insan bu üç döngünün bir parçasıdır ama seçimleri her zaman doğru olana değildir. Bazen en büyük pişmanlığı, o seçimlerin ardından yaşar. Geri dönüşü olmayan bir yola sapar, debelendikçe daha da batar...