Beklenen Kral
Levent Can etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Levent Can etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Haziran 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Çok özleyeceğim...


Bugünlere hiç kolay gelmedik. Hep zorlandık, sınandık ülkece. Hep bir şeyler için ekstra çaba sarf etmemiz gerekti. Özgürlüğümüzü kazanmak için bile... Bugünlere kolay gelmedik ama kıymetini biliyor muyuz? Kesinlikle hayır. Kıymet bilmek bir yana, heykellere saldıracak kadar acizlik gösteriyoruz. Peki neden düşmanız? Bir vatanımız olduğu için mi? Bir ülkenin sömürgesi olmadığımız için mi? Kendi dilimiz olduğu için mi? Demokrasi geldiği için mi? Kimseye kulluk yapmadığımız için mi? Niye? Gerçekten buna verilebilecek bir cevap var mı? Vatanım Sensin'in yayınlanan Veda bölümünü oturup izleyen birisi; o kahramanlara düşman olabilir mi? Sanmıyorum ki olsun...

27 Nisan 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Hazır değilim hem de hiç...


Hüzünlü bir toprağın insanlarıyız. Derdimiz de kederimiz de bir ama hep anlaşamamayı seçiyoruz el birliğiyle. Doğrunun değil, bize hoş gelenin tarafını tutuyoruz. Gerçeğin değil, bağlılığın peşinden gidiyoruz. Hepimiz hatalıyız, hatalar yapmaya da devam ediyoruz. Hiç birimiz, geçmişten ders de almıyoruz. Bugünlere nasıl gelindiğinden pay çıkartıp, ona göre bir yol çizemiyoruz. Başladığımız noktaya geri dönmek için çırpınıyor, uzanan tüm yardım ellerini geri çeviriyoruz... Dedim ya insanız hepimiz, hatalar yapıyoruz. Bir daha batarsak, tekrar nasıl kurtulacağız hiç düşünmüyoruz. Öylece cebelleşiyoruz. Arkamızda büyük bir hayâl kırıklığı bıraktığımızı bilmeden, gelecekte karşına dikilip hesap soracak nesli düşünmeden yaşıyoruz. Birimiz değil, hepimiz suçluyuz...

13 Nisan 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Ne olursa olsun, çok güzelsiniz.


Hayatın karşısına çıkardığı sürprizlerle her zaman kolay kolay baş edemez, insanoğlu. Herkesin bir kabullenme ve dayanma noktası vardır mâlum. Kaldırabileceği şeyler olduğu gibi, üstesinden asla gelemeyeceği şeyler de olabilir. İnsan, hayatın deneme tahtasıdır ve istesen de istemesen de buna katlanmak mecburiyetindesin. Zira o zaman, bir şeyleri değiştirmeye başlamak daha kolay oluyor. O zaman üstesinden gelebileceğin şeylerin sayısı artıyor. Pes ettiğinde olduğu gibi her şey üzerine gelmiyor, sen her şeyin üzerine gidiyorsun; kendine bir çıkış yolu yaratıyorsun. Ve başarın garantileniyor. En azından dönüp arkana baktığında, hiçbir şey yapmadım dememiş olursun. Hilal de hayata tıpkı böyle tutunsun. Ve lütfen çok geçmeden ayakları üzerinde dursun...

6 Nisan 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Bu çocuklar gün yüzü görmesin mi istersiniz?..


Beni bilen bilir, klişelere asla karşı değilimdir. Gerektiği zamanlarda hayat kurtardıklarına, hatta geniş nefes aralıkları yarattıklarına inanırım çünkü. Sonuçta, ortada bir kurgu var ve her daim hayat bize benzersiz sürprizler hazırlamıyor. Lâkin klişe var, klişe var... Zaten zorluklardan, sınavlardan, başkaları adına mücadele etmekten bitap düşmüşlerken, her daim en kötü tablo ile karşılaşmak zorunda kalmışlarken; şimdi bir de buna kötürümlüğü eklemek neden? HiLeon olmak = her an elem, keder, çile çekmek midir? Bu çocuklar gün yüzü görmesin mi istersiniz, nedir?..

30 Mart 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Şimdi elimiz yürekte, bekleme vakti...


Aşkı için mücadele edenlere her zaman saygı duymuşumdur. Zira, en büyük fedakârlıklar her zaman aşk için yapılır. Karşına kocaman duvarlar çıkar, erinmeden katedersin. Önünde aşamayacağın düşünülen derinlikler kazılır ama sen pes etmeden yolunda devam edersin. Kimse o aşka saygı duymasa da, sen sonuna dek sahip çıkarsın. Ta ki bir gün, o aşka herkes saygı duyana dek. Ta ki, herkes aşkınızı kabullenene dek... HiLeon büyük bir aşk mücadelesi veriyor dizinin başından beri. Önce vatan aşkı için birbirleriyle, sonra birbirlerine duydukları aşk için kendileriyle. Ve şimdi de sıra, aşklarını kabullenmeyen aileleriyle mücadele etmeye geldi. Ki en zoru da bu. Aşabilmek içinse en makbul yol, ne yazık ki tam da bölümde olanlardı. İsteğimizin ilk halkası gerçekleşti, peki ya sonrası?..

23 Mart 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Aşk için bu bedeli ödemek gerekiyor gibi...


İnsan ne çekerse, dilinden çeker. Kemiği yok derler ya hani, keşke olsa diye iç geçirmediğimiz zaman yoktur. Hele de düşünmeden söylenenler, sonradan ayyuka çıktığında beraberinde kırgınlıklar doğuracak argümanlardan başka bir şey değildir. Zira bir köşede sinsice gün yüzüne çıkmayı bekler. Bu bölüm Hilal de Leon da, birer yalan söyledi. Hilal annesine, Leon da Hilal'e. İkisi de tam olarak günü kurtarmayı seçti ama bu onlara yakıştı mı? Çokça tartışılır...

9 Mart 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Bir küçük CevLeon meselesi...


Geçmişin hesapları bitmez. Aradan geçip giden sadece zaman olmaz çünkü. O zaman akarken ardında çok şey bırakırsın, birçok fedakârlık yapmak zorunda kalırsın, sevdiklerini kaybeder; görece yalnız bir insan olursun. Geride bıraktıklarımız belki hep peşimizden gelmez ama öyle bir an gelir ki, neden geride bıraktığını anlarsın. Tam anlamıyla bir aydınlanma yaşar, hiç olmadığın birisine dönüşmeye karar verirsin. Lâkin eğer doğru kişiysen, bu sadece bir anda saklı kalır. O geride bırakmanın altında yatan esas sebepleri öğrendiğinde, uygulamaya istesen de geçemezsin. Zira hiçbir yanlışı, başka bir yanlışla düzeltemezsin. Hele de yanlış, geride kalana aitse... Leon da tıpkı böyle bir ikilemde şimdi. Eli tetikte, Cevdet'i vurmanın eşiğinde...

23 Şubat 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Dişe dokunur şeyler arıyor gözler...


Ne kadar çabalarsan çabala, istediğinin olmadığı zamanlardan geçebilirsin. Ne yaparsan yap, olacak olanı değiştirme kudretin olamayabilir bazen. Neye inandığın ya da inanmadığın da çözüm değildir. Hayat bu, sana sormadan akar ve sen bir yerinden tutup kendini sağlama almaya çalışırsın. Başarılı olur musun? Tartışılır... Cevdet uzun zamandır vatan haini damgası yiyerek, vatanı için mücadele etmekte. Hiç olmadığı kadar kendinden ve ailesinden fedakârlık yaptı ve daha da yapmaya yeminli. Ama işler istediği gibi gidecek mi, gerçek bir muamma...

16 Şubat 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Bu savaşın mağlup aşıkları...


Karakter dediğin çok önemli bir gereklilik, insan dediğimiz varlıkta. Neyi nasıl yaptığımızın, nasıl davrandığımızın, hareket ettiğimizin ve tepkilerimizin tamamını o belirler zira. Yüzümüze maske takabiliriz belki ama karakterimizi saklayamayız. İster istemez dökülür dilimizden her konuda gerçek düşüncelerimiz, hareketlerimize yansır gerçek tavrımız. Sonra bir bakmışsın, yapayalnızsın. Ölüme bir karış mesafede, hâlâ başkalarının kuyusunu kazmaktasın. Sen karaktersiz bir vatan hainisin Dağıstanlı ve hep öyle anılacaksın...

9 Şubat 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Bize eski Hilalimizi geri verin...


Hayâl etmeyi ne çok severiz, ne çok isteriz ulaşmak istediklerimizle aramızdaki mesafeleri bir anlık da olsa aşmayı. Sanki o an'daymış gibi yaşamayı, düşünmeyi, artık bambaşka bir dünyaya aitmiş gibi hissetmeyi. Ne çok arzularız her şeyin hayâllerimizdeki gibi kalmasını, daima mutlu ve emellerine ulaşmış olmayı. Ama ne çok hayâl kırıklığı da yaşarız, ne çok yanar canımız. Hayâllerin hükmü ne azdır gerçeklere... Sorarım size, ne zaman ulaşacağız hayâllerimize? Ne zaman mutlu göreceğiz, Leon'la Hilalimizi? Görebilecek miyiz ya da? Birbirlerinin elini korkusuzca tutup mücadele verdiklerine şahit olacak mıyız? Yoksa hep bir arada oldukları anları mı kovalayacağız? Peki, sonunda yakalayabilir miyiz gerçekten?..

2 Şubat 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Artık resmi bir evlilik gerekmiyor mu sizce de?..


İnsan ne çok fedakârlıklar yapmak zorunda kalıyor hayatı boyunca, ne zor mücadeleler verirken buluyor kendisini. İstesin ya da istemesin fark etmez, ne çok sınanıyor. Ne çok yanıyor kalbi... Herkesin sınavı başka, herkesin savaşı da başka. İçinde olduğun durum, tuttuğun taraf, baktığın açı bile her şeyi değiştirmeye yeter de artar. Gerçek bir savaş dönemindeysen eğer, tamamen değişir her şey. Sen, ayak uydurabilirsen ayakta kalabilirsin ancak. Ya uyduramazsan? Büyük bir bilinmezlik... Azize hayatının en zorlu mücadelesini verdi. Şükür ki güçlü bir kişiliğe sahipti ve direndi, ayak uydurdu. Tüm mücadelesinin karşılıksız olduğunu düşündüğü o anda ise, karşısında ömrünü adadığı adamı buldu. Değmişti yani her şeye, artık özgürdü...

26 Ocak 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Hayatımızdan bir Tevfik geçti, üzdü de gitti...


Kötüleri sevmek zordur. Onlarla empati yapabilmek, yaptıklarını desteklemesen bile varlığına tahammül etmek; çok zordur. Derdinin tasasının senin keyif sebebin olduğunu bildiğin bir karakterin kötülükler yapmasını izlemek de işkencedir biliyorsunuz. O andan itibaren terazi senin aleyhine işler çünkü. İzlediklerinden afakanlar basar ama hiçbir çare bulamazsın derdine. Final gelecek de, kötü cezasını bulacak. Yaptıklarının bedelini ödeyecek ve nalları dikecek. Ölme eşeğim, ölme... Bu genel kanıyı yıkmak ne kadar zorsa, kendini sevdiren bir kötünün ölümüne üzülmek de o kadar kolay. İçinin cız etmesi hele, en kolayı. Zira kötülük bir ruh hali yansıması, o kötüyü kendinden bir şeyler katarak canlandırmaksa sevginin anahtarıdır. Şerefsiz Tevfik'i bu kadar sevdiysek eğer, sebebi yazılandan ziyade Onur Saylak'ın mükemmel performansıdır...

19 Ocak 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Hangi masaldan fırlayıp geldin sen Leon?..


İnsanoğlu değişebilir mi? Olduğundan farklı birine dönmesi için, başından neler geçmesi gerekli? Nasıl bir değişim olmalı ki, kendisi de kârlı çıkmalı sonunda? Değiştiğini söylerken içerisine gömüldüğü yalan, hiç mi fayda etmez mesela? Bir şeyi kırk kere dersen olur mâlum, diye diye de mi değişmez ki?.. Soru çok, cevap Tevfik söz konusu olduğundaysa tek; değişen tek şey, çıkarları olabilir. Bu ona yakışıyor mu? Ne yalan söyleyelim, biz onu zaten şerefsiz sevdik. Bu saatten sonra şerefli olsa, biraz garipserdik...

12 Ocak 2018 Cuma

Vatanım Sensin: Baskın basanın, aşk ona inananlarındır...


Bozuk bir zihinle yola çıkıyorsan eğer, eninde sonunda varacağın yer kendi karanlık dehlizin olur. Yaptıklarına ne kadar anlam yüklersen yükle, gerekirse bir ülkenin kurtuluşunu sağlayanlardan olacağını düşün; fark etmez. Eğer bir gün taktığın maskeden sıkılırsan, gerçek kendini bulman ve olası sona yürümen çok da imkansız değil. Güç, insanın en büyük zehridir. Tadına bir kere baktın mı, yola çıkma amacından sapmaya çok yaklaşmışsın demektir. Eğer davanda gerçekten dürüstsen, seni hiçbir şeyin değiştiremediği gibi güç de değiştiremez. Yok, o davayı bir şeyler için araç olsun diye ya da birine kendini ispat için üzerine giydiysen geçmiş olsun. Dağıstanlı, olsun mu?..

29 Aralık 2017 Cuma

Vatanım Sensin: Siz birbirinizi sevmek için yaratılmışsınız...


İyi olmanın suç olduğunu sizin de düşündüğünüz oluyor mu? Hem hayatımızda hem de izlediğimiz şeylerde daima iyilerin kaybetmesi, size de aynı şeyi hissettirmiyor mu? "Neden iyi olduğumda zarar göreceksem, kötü olmayayım ki?" noktasına gelmek sadece bir tercih mi? İyilik yaparken karşılığını göremeyecek olduğunu biliyor olmak peki? İnsan bir beklentiyle iyilik yapmaz elbette ama hep mi ters teper iyilikleri? Kalbinin kiri pası yüzüne yansımışlar kadar yok mu, iyinin kıymeti? Spiro gerçekten ölmeli miydi?..

22 Aralık 2017 Cuma

Vatanım Sensin: Orda, bir çift var uzakta... Unuttunuz galiba?


İnsan hayatına bazı yaşananların etkisi çok büyük olabiliyor. Mesela bir savaşın tam ortasındayken, mutlu bir hayat sürebilmenin çok da mümkünatı olmadığı mâlum. Tabii eğer düşman safında değilseniz... Bir de düşman safında olmak zorunda kalan ama eziyet edilen tarafla gönül bağı kurmayı başaranların olduğu bir kısım var. En çok derbeder olanlardan birisi de bu kısımda yer alanlar. Vicdanlarına binen yükse tarif edilemez. Zira birebir tüm eziyetlerin içerisinde yer alıyorlar. Atılan her adımdan esef duyuyorlar ancak kimseye karşı gelemiyorlar. Elbette bu durum sonsuza dek süremez, sürmüyor da. Haklı olan, ezilen ve örselenen için bir şeyler yapmak şart oluyor. Sonra seninle aynı düşünenleri bir araya toplamaya başlıyorsun. Ve başka bir mücadeleye adım atılıyor. Artık hem savaşıyorsun hem de savaş bitsin diye uğraşıyorsun. Pes edecek noktaya sürüklendiğin her seferinde, gözlerinin önüne deniz gibi masmavi iki göz geliyor; mücadelene yeniden sıkı sıkıya tutunuyorsun...

15 Aralık 2017 Cuma

Vatanım Sensin: Mâlum sahneyi yayınlar mısınız rica etsem?..


Şu dünyada en zor şeylerden birisidir iyi insan olabilmek. Onca kötülüğün mesken tuttuğu bir dünyanın içerisine mahkumken hem de. İyi olmak ayrı meziyet, iyi kalabilmek apayrı meziyet. Öyle şeyler görüyor, duyuyoruz ki hiç olmazsa içimizden kötü şeyler geçiriyoruz... Zor bir hayat yaşıyoruz, her yönüyle. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle. Adapte olmak, uyum sağlamak ve her şeye iyi yaklaşmak da çok zor. Yok saymak da imkansız. Çoğu zaman tepki gösterememekse can sıkıcı... Yapamayacağım cesur hamleleri başkalarının yapabilmesine hep özenmişimdir bundan sebep. Leon'a da bu bölüm özendim. Dizinin en iyi karakterlerinden birinin, gerektiğinde karanlık tarafa nasıl bir hızla geçtiğini görmek güzel geldi. Yani evet, iyi insan olmak zor. Ama bazen iyi kalabilmek için, kötülük yapmak gerektiği de bir gerçek...

8 Aralık 2017 Cuma

Vatanım Sensin: Aşkı kim tutsak edebilmiş ki?..


Aşk, hep en hiddetli savaşların sebebi olmuştur. Aşkın karşısında durmamak gerektiğini anlayamayan içinse, sonuç hep hüsran... Unutmamak gerekir ki, avuntular içerisinde yaşamak bir seçimdir ama aşk, asla sadece bir seçimden ibaret değildir. Zira kalbinin atış hızını kontrol edemediğin her duygu, senin iradenin dışında gelişiyor demektir. O irade aşka teslim olduktan sonra da, ne olursa olsun hiçbir şey değişmez. Ne tutsaklık ne de zorlama hiçbir yere götürmez. Elde edeceğin tek şey nefret olur. Onunla da bir yere kadar yetinir, sonra canavara dönüşürsün. Aşkı hiçbir zaman tutsak edemeyeceğini anladığında da genelde iş işten geçer. Değil mi Kerim?..

1 Aralık 2017 Cuma

Vatanım Sensin: Kerim, HiLeon fandomun radarına girme derim...


Aile dediğin nedir? Aile olmak öyle kolay mıdır? Biriyle evlenince, hemen aile olmuş olur musun? Bir de çocuk yapsan mesela? Aile demek, bir arada yaşamak mıdır sadece? Aile bütün olmak mıdır, her daim fedakârlık yapmak mıdır? Aile nasıl bir şeydir? İnsan neden aile olmak ister ki? Bunun için sadece sevmek yeter mi? Geri kalan her şey sorunsuz bir şekilde halledilir mi? Karanlığın içerisine saplandığında, aydınlığa ulaşmanı sağlayabilir mi? Eninde sonunda yüzün güler mi? Sonsuza dek korunur mu? Nasıl olur tüm bunlar, var mı bir cevabı? Yoksa Azize'den mi pay çıkartalım hepsine? Azize, bir gün gerçekten ailesiyle kavuşabilecek mi?..

24 Kasım 2017 Cuma

Vatanım Sensin: Bu aşk heba edilmeye değil, el üstünde tutulmaya lâyık...


Nasıl sevmekten vazgeçer ki insan? Nasıl kalbine söz geçirebilir? Ne mani olabilir ki buna? Düşmanlık mı, mesafeler mi, imkansızlıklar mı, zorluklar mı?.. Neden vazgeçmek zorunda kalsın ki insan sevdiğinden? Niçin yanacağını bile bile içinin, sevmeyi bıraksın? Hangi kanun, hangi savaş, hangi zorlama kalbe söz geçirebilmiş ki şimdiye kadar? Nerede, ne zaman görülmüş böyle bir şey?.. Leon nasıl vazgeçsin Hilal'den, ne diye başkasıyla evlenmesine göz yumsun? Nasıl başkasının olmasına müsaade etsin? Kim böyle bir acımasızlığı ona yapabilir? Peki yapılırsa, o bunu kaldırabilir mi?..