Vatanım Sensin: Şimdi elimiz yürekte, bekleme vakti...

Aşkı için mücadele edenlere her zaman saygı duymuşumdur. Zira, en büyük fedakârlıklar her zaman aşk için yapılır. Karşına kocaman duvarlar çıkar, erinmeden katedersin. Önünde aşamayacağın düşünülen derinlikler kazılır ama sen pes etmeden yolunda devam edersin. Kimse o aşka saygı duymasa da, sen sonuna dek sahip çıkarsın. Ta ki bir gün, o aşka herkes saygı duyana dek. Ta ki, herkes aşkınızı kabullenene dek... HiLeon büyük bir aşk mücadelesi veriyor dizinin başından beri. Önce vatan aşkı için birbirleriyle, sonra birbirlerine duydukları aşk için kendileriyle. Ve şimdi de sıra, aşklarını kabullenmeyen aileleriyle mücadele etmeye geldi. Ki en zoru da bu. Aşabilmek içinse en makbul yol, ne yazık ki tam da bölümde olanlardı. İsteğimizin ilk halkası gerçekleşti, peki ya sonrası?..

50. Bölüm

Böyle yazıyorum ama tabii, sanılmasın ki içim huzurlu. Hilal'in vurulduğu sahnede, ne kadar bunu istiyor olursam olayım çokça üzüldüm. Hep diyorum, evlatlarımız gibi oldular ve bu aşk için şimdiye dek verdikleri mücadeleyi düşününce, bu sınava esasında gerek olmadığına da inanıyorum. Ama beklentiler her zaman gerçeğe dönüşmezler. Bazen en fenasının olması gerekebilir böyle. Kendinle çelişirsin ama kabullenirsin de... Hilal ile Leon'un birlikteliklerinin meşrulaşması için böyle bir vehamet şarttı. Öteki türlü her durumda karşılarında başka bir aile büyüğünü bulacaklardı. Bu da sürekli sar başa tekrar, aynı şeyleri izlememiz demek. "Başroller ölmez" mottosuna sığınarak karşıladığım bu vurulmanın sonunda yüksek ihtimalle aşkları meşrulaşmış olacak. Zira geçtiğimiz bölüm, Hilal'in dilinden Leon'la birlikte olduklarını boşa duyduğumuzu hiç sanmıyorum... Şu durumda en fenasını beklemek gerektiği açık. Yani ceninin ölmüş olması... Ama sırtından vurulması bu ihtimali ne kadar mümkün kılar bilinmez. Karnında bir bebek taşıdığı ve durumunun iyi olduğu bilgisi tüm aile fertlerinin olduğu bir ortamda verilirse, işte o zaman yeni bir kıyametin kopması da olası. Resmen iki ucu da lekeli değnek durumu...

Fragmanda görmesek de, HiLeon'un bu denli öpüşüp koklaşmasının sonucunun bir felakete çıkacağını rahatlıkla tahmin edebilirdik. O kadar ateşli sahneler izledik ki, mümkünatı yoktu sorunsuz bitmesinin bölümün. Peki değdi mi? Kesinlikle!.. Kesilen, ortalarda görünmeyen o sahnenin günahı çıkartılmış oldu böylece. Gözümüzle halvet sabahlarını görmek benim nazarımda affettirdi. Bedeli de, bölümün sonu oldu. Tam anlamıyla Kazan-Kazan değil, Kazan-Kaybet durumu... Leon'un içine kuşku düşmesi detayı ve vurulduktan hemen sonra Hilal'i bulması güzeldi-Öyle saatlerce bulunamadı kan kaybından gidecek korkusu yaşamayız en azından-. Geçtiğimiz bölüm sarf ettiği Evren saçmalığı ile yalanın bedelini biraz canı acıyarak ödemiş olacak böylece. 

Onu kaybetme korkusunu ne kadar derinden yaşarsa, bundan sonra her zorlukta Atina'ya dönme fikrine sarılması o kadar imkansız olur çünkü. Bu aynı zamanda onun kendi vicdanıyla da savaşı olacak yani. Elbette bizim oğlumuz o sınavı da sorunsuz geçecektir. Sonuçta herkes hata yapar, Leon da yaptı ve bedelini sevdiği kadını kaybetme korkusu yaşayarak ödeyecek şimdi... Tabii unutulmaması gereken bir konu var. Bunu yapanın Adoni olduğunu en kısa sürede öğrenmeleri şart. Durmayacaktır zira, öldürmek için hastanede yeni bir girişimde dahi bulunabilir. O yüzden ne kadar erken keşfedilirse zanlının o olduğu, o kadar iyi. Göreceğiz bakalım, HiLeon'u şimdi neler bekliyor. Daha fena şeyler görmeden atlatırız umarım. Haftaya burada vurulsun istediğime pişman olmuş bulmak istemiyorum kendimi. Olur muyum acaba? Lütfen olmayayım!.. Belirtmeden geçmek istemem. Miray Daner kurşunu sırtına çok güzel aldı. Şahsen çekim çok vurucu gelmemesine rağmen, onun kurşunu yiyişi, yere serilişindeki zarafeti enfesti ve oldukça etkilendim. Zaten biliyorsunuz, kendisi her daim enfes olmasıyla meşhur bir hanımefendi...

Bu Flippos'u ne yapacağız peki biz? Onu çözmenin ne kadar zor olduğundan, Cevdet'in bile bu konuda çokça zorlandığından hep bahsediyorum. Bir kez daha kanıtlandı bu durum. Flippos yine bir dümen çevirdi ve Cevdet'i de kandırmayı başardı. Eğer evde kafayı çekip de Havva'ya dökülmeseydi, büyük bir zayiat izleyecektik Türk tarafında. Şahsen bundan sonra Cevdet'in inanmış gözükse dahi her konuda Flippos'un söylemlerini sorgulamasını bekliyorum. Ona hemen itimat etmeyi bırakmalı... Ben de inandım misal ama sonuçta bir Cevdet değilim. Benim göremediğimi onun görmesini beklemek, tam da bu sebeple hakkım...

Uzun zamandır Cevdet ile Leon'un birlikte hareket etmesini bekliyorduk ve bu bölümle birlikte resmen CevLeon oldular. Birlikte hareket ettikleri sürece sorunların üstesinden daha rahat gelip, özellikle de Flippos'un bu ikircikli haliyle daha iyi baş edebileceklerdir. Birinin askeri dehası, diğerinin pratik çözümleri ve Bolşevikleri anında organize edebilmesiyle; işlerinin şimdiye nazaran daha kolay olacağı su götürmez bir gerçek. Bir de Leon biraz alttan alsa, şöyle "Ben size baba demek istiyorum" falan dese. Az yalakalık yapsa da, Cevdet'i bari bu şekilde ayartmaya çalışsa ne olur yani? Ne olacak bu HiLeon'un hali, bak yine döndüm dolaştım aynı yere geldim. Hilal çok acıyor mu sırtın? Leon'a söyle öpsün, belki geçer...

Bu dizide herkesin, Flippos'un bile bir gün değişeceğine inanırım ama aynı şeyi Yıldız için söyleyebilmem çok zor. Başına buyruk hareket etmeleri, kendi doğruları dışında hiçbir gerçeği kabullenmeyişi ve her daim karşısındaki insanda açık arama gayreti hiç bitmeyecek gibi. Havva'ya yaptığının reva olmadığını düşünüyorum. Yakup'un kızgınlıkla dahi olsa onu boşamasını da doğru bulmuyorum. Nikahına aldığın bir kadını, ne olursa olsun böyle kolay bir şekilde gözden çıkartamazsın. Bir orta yol bulmaya çalışmalı, Yıldız'ı değiştirmeye uğraşmalı. Biliyorum sonuç alamayacak ama denemedim demez en azından. Hem bir gün önce öpüp, ertesi gün boşamasından iyidir de bu... Şeriat isteyen hanımlar da bu sahneleri izleyip feyz alıyorlardır umarım. Düşünsenize, siz kendinizi bir erkeğe adıyorsunuz ve o üç kere boşol diyerek sizden anında kurtulabiliyor. Ve hiçbir yaptırımı da yok; çünkü erkek. Sizden bir fazlası olduğu için egemen. Tam da bundan, aklı olan herkes özgürlüğüne, demokrasiye, laikliğe ve cumhuriyete sonuna dek sahip çıkar. Benden söylemesi...

Beklenen Kral