Survivor All Star: Psikolojik vak'a - Beklenen Kral

6 Mayıs 2015 Çarşamba

Survivor All Star: Psikolojik vak'a


Adaların birleşmesiyle dedikodu kazanının daha derinden kaynamaya başladığı, yarışmacıların kendi gruplarından daha çok diğer grup üyeleriyle bir araya gelmeye odaklandığı bir süreç yaşanıyor Survivor All Star'da. Tabi bazı yarışmacıların egosu, kini ve ekrana oynama şekillerinde bir değişim yaşanmadı kesinlikle...

Normalde yazılarıma hep Turabi ile başlarım. Zira hafta başlarından itibaren beni kendisine ayar eden isim olur istisnasız her seferinde. Ancak bu sefer ondan hiç bahsetmeyeceğim bile. Ayar etme noktasında ondan bayrağı devralan isim Anıl, yazımın baş konuğu... 

Trollük

Survivor All Star'ın trolü diyebiliriz kendisine... Yarışmanın ruhuna aykırı olan her durumu bire bir yaşamış birisi olarak, onun gibisi de zor gelir... Önce sakatlandı, -Acun'un da desteklediği- inadıyla adada 1 aydan fazla yattı. Yarışmayı bırakın, çoğu zaman doktorun önerisiyle yarışma adasına dahi gitmedi. Ama takımı kazandığında verilen ödülü "büyük bir mücadele kazanmışcasına" yemesini bildi. Yine takımı kaybettiğinde, kameraların karşısına geçerek sakatlığı bahanesiyle ağlayıp sızlanmak suretiyle, seyirciye oynayarak birincilikler aldı. Kendisinden zerre performans gelmezken, kulislerinin sonucunu performansa bağlayarak eleme potasına utanmadan isimler çıkardı. Nasıl Hilmicem Turabi'nin yancısı olduysa, o da Merve Aydın'ın yancısı oldu. Hala da öyle olmayı sürdürmekte ve geçtiğimiz gün bunu bir adım yukarı taşıyarak, "Ben Doğukan'a adam diyemem" dedi... Alenen bir insana hakaret etti ve bu adam yine birinci yapılacaktır büyük ihtimalle... 

Doğukan 'adam' değilmiş...

Bu değer yargısını, hangi vasfına binaen uygun gördü bilemiyorum ama orada adamlığı su götürmez gerçek olan insanların başında Doğukan geliyor be Anıl... En azından, "sakatım, beni elemesinler" diye kameraların karşısına geçip geçip ödün vermedi bazı şeylerden... Kendisini acındırmadı Türk halkına rahatsızlığını kullanarak ve yan gelip yatmadı haftalar boyunca, hiçbir şey yapmadan... Adamlık iki dudağın arasından çıkan sözle bir anlam kazanmıyor, Anıl... Biz görüyoruz her şeyi... Haftalardır hem seni hem de diğer yarışmacıların her özelliğini ezberledik ister istemez. İnan, orada böyle bir değer yargısını ağzında taşıyabilecek son insanlardansın ne yazık ki...

Gelmeyeydin iyiydi!..

Keşke aynı Hilmicem gibi o da hiç katılmasaydı bu sezon Survivor'a... Zira kameralara oynamak ve fitne fesat dışında yapabildiği hiçbir şey yok. Kasları desen bildiğin balonmuş, aradan geçen zamanda mum gibi söndü... Şimdi sorsan, "ben sakattım, sakat" diye ağlamaya başlar ama ne çare, o kaslar 1 ay yatmayla mum gibi sönmez. İşte ilaçla şişinmenin zararları... 

Sevdiğim, saydığım ve değer verdiğim bir Anıl vardı zamanında, hatta sezonun başında da onu öven yazılar kaleme aldım. Ancak gelinen noktada, yüzünü dahi görmeye katlanamayanlardanım... Şimdilerde iyileşti, hatta beklediğimden daha aktif bir iyileşme yaşadı. Açıkçası ayağını bir aydan fazla süre kullanamamış birisine göre fazla bile mücadele ettiği söylenebilir. Bu gücü de nereden aldı bilinmez... Ah, belki de dedikodudan beslenmiştir. Neden olmasın?.. Zira Anıl ile ilgili üç şey söyle dense, ilk sırada kesinlikle "dedikoducu" olduğu dile getirilir...

Peki ustasından ne haber?..

Merve Aydın'la ilgili yazabilecek çok bir şey yok. Her şey ortada malum... Sinir sistemi ve özellikle de ruh sağlığı ile dönem dönem derde düştüğünü anlıyoruz; kendisini pataklamaları ve kamera gördüğü her yerde suratını acayip şekillere sokup konuşmalarından... Onlara diyecek lafım yok, insanlık halidir. Benim takıldığım nokta, bu sezon neden bu kadar fazla kinlendiği... Ben anlayamıyorum onu... Bir insan herkesi kendisine düşman görebilir mi?.. Bugüne kadar yalnızca Anıl ile bir sorun yaşamadı, o da malum ki Anıl ona koşulsuz bir biat sergilediğinden. Eminim Ahmet Dursun ve Almeda kalsaydı, bir süre sonra onlarla da sürtüşmeye başlardı. Şimdi karşı takımdan isimlerle gülüp eğleniyor ama haftaya onların da hakkında, suratını ilginç ifadelere bürüyerek konuşmayacağının garantisi yok. Evet, başarılı bir yarışçı ona lafım olamaz. Ancak, iyi bir Survivor olmadığı açık. Zira Survivor olmak demek, sadece iyi yarışmak demek değil. Birçok ortak noktanın birleşmesi lazım ki, paragrafın başında değindiğim hususlar en başta fire verdiren noktalar...

Ah Serenay...

Merve Aydın'ın bu sezon en çok uğraştığı isim olarak Serenay'a gelirsek, git-geli bol bir ada hayatı sürdürüyor diyebiliriz... Onun iki haftadır en çok çaba sarf ettiği noktası ise annesi... Annesini duygu sömürüsü aracı olarak kullandığını dile getiriyor, Merve Aydın, Anıl ve Pascal üçlüsü. Onların sırf, "eleştirmiş olmak için eleştirme" vasfını geride bıraktığımızdaysa açıkçası az biraz hak vermiyor değilim artık... 

Kendi kalesine gol atmak...

Serenay adada beğendiğim yarışmacılardan birisi. Performansı için çok iyi diyemem ama karakter olarak seviyorum onu. Ancak, son dönemde annesini çok fazla dile getirir oldu. Oyun yapıyor demiyorum, yalnızca bu durumun aleyhine kullanılabilecek kadar çok ayyuka çıktığını söylüyorum... Biraz özen göstermeli. Her röportajında, her muhabbetinde "annem, annem" çıkışlarını görmekten ben bile sıkılmaya başladıysam, sevmeyenlerini düşünemiyorum... Oradaki herkes annesini özlemiştir. Hepsinin de aklının bir köşesindedir. Lakin bir gayret bunu izleyiciye hatırlatmanın alemi yok. Zira unutulmamalı ki, bu yarışı sadece annesi hayatta olanlar izlemiyor. Yani bir gün kavuşacağı gerçeğiyle duygulananları es geçtiğimizde, içi yanan büyük bir kitlenin de olduğu atlanmamalı. O yüzden bir şekilde kendisine dur derse, çok iyi olur... Ona kızdığım tek nokta ise Turabi... Mümkünse düşünceleri, düşünce olarak kalsın kendisinde...

Irkçılık...

Ve son olarak Pascal ve Hakan'ın "ırkçılık" mevzuna değinmek istiyorum... Açık konuşmak gerekirse, Hakan'ın adayı başından beri karıştırdığını düşünenlerdenim. Gönüllüler adasından gelenler nedense bir mikser görevi görüyor yarışta. O cepte... Ancak, Pascal'a karşı 'ırkçı' bir tutum sergileyeceğini hiç sanmıyorum... Türkiye'de ırkçılık var, Acun Ilıcalı yanlış bir tespitte bulundu önce onu belirteyim ama siyahilere karşı, onların bugüne kadar yaşadığı ırkçılığı bulamazsınız Türkiye'de... Aksine aşırı sempati beslendiğini bile düşünenlerdenim ben... Hakan'ın da battaniye mevzusunda, 'ırkçı' bir tutum sergilemediğine inanıyorum. Ya Pascal yanlış anladı ya da diğerlerinin dolduruşuna geldi. Zira o, "Bana ırkçı davrandı" dediğinde grubunun vazgeçilmez bütünleri hep bir kafadan ileri geri sallanıyordu... Eğer dediği gibi Hakan ırkçılık yaptıysa da, yazıklar olsun tabi...

Değinmek istediğim birkaç nokta daha bulabilirim ama uzun uzadıya bir yazıyla daraltmak değil niyetim. Daha önceki analizlerimde de demiştim, bu sezon Survivor'a psikolojik bir vak'a olarak bakılmalı kesinlikle ve o gözle izlenmeli. Keyif aldığım hiç bir noktası açıkçası yok. Hakkında yazdığım ve yılların alışkanlığı dışında izlemek için bir nedenim de yok ama tüm bu haksızlık ve saçmalıkları çekmek zorunda olmadığımız da açık... Tv8, yarış sayesinde aylardır hep en çok izlenen kanal oluyor tamam, peki ya o birinciliğin altını bunların doldurması Acun Medya'nın hoşuna gidiyor mu çok merak ediyorum...

Beklenen Kral

7 yorum :

  1. Ünlüler kızlarından Serenay'ı destekliyordum ki bu anne anne çıkışlarına kadar. Ben de annemi kaybetmiş biri olarak bunları görmek istemiyorum. Onlar farkında değillerdir ama bizi çok incitiyor bu yaşananlar, söylenenler. Heleki anneler günü dönemindeyiz. Düşüncelerinizi beğendim teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl değerli düşüncelerinize ben teşekkür ederim. Hatırlatmak istemem ben de ama başınız sağolsun, sevgiler...

      Sil
  2. Yazdıklarınızın tümü benim düşüncelerim. Altına imzamı atarım. Yalnızca Hakan konusunda biraz farklı düşünüyorum. Hakan adadakilerin çoğundan daha az dedikoducu ve ortalık karıştırıcı. Herkes herkes hakkında konuşuyor, kulisler, anlaşmalar yapıyor, ortalığı karıştırıyor ama nedense Hakan daha çok göze batıyor. O da kendisini fazla iyi ifade edememesinden kaynaklanıyor bence. Yoksa çoğundan efendi ve dürüst biri.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkürler. Hakan konusunda başlarda ben de sizin gibi düşünüyordum. Ama daha sonra onun da farklı olmadığını görmeye başladım. Belki Anıllara, "ne ekersen onu biçersin" uyguluyor ama fitneciyle de fitneci olunmaz kesinlikle. Umarım dediğiniz gibi yanlış anlaşılıyordur ve kendisini elenmeden ya da yarış bitmeden anlatmayı başarabilir.

      Sil
    2. Hakan çok iyi, düzgün demiyorum, yanlış anlamayın. Sadece çoğundan daha kötü değil. Turabi ve Hilmicem'de uzun uzun herkes hakkında konuşuyorlardı, Hasan-Sahra-Begüm yine öyle. Diğer tarafta Merve-Anıl-Pascal vb. Herkes dedikodu yaparken, strateji geliştirirken, planlar yaparken nedense bir tek Hakan için ortalık karıştırıcı, strateji peşinde, sinsi deniyor. Evet Hakan yapıyor ama sinsi sıfatını tek başına hak etmiyor. Hemen herkes ne kadar sinsi ise o da o kadar sinsi. Benim rahatsızlığım bu.Yoksa favorim Doğukan. Ama 2. favorim de Hakan olmaya başladı. Ünlü-Gönüllü hepsinin Hakan'la uğraşması, onu çekiştirmesi Hakan'ın benim gözümde yükseltti sanırım.

      Sil
  3. Yorumlariniz icin tesekkurler, aliskanlik oldu bende yazilarinizi takip etmek :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Asıl beğeninize ben teşekkür ederim. Her zaman da beklerim. :) Sevgiler...

      Sil