Yetenek Sizsiniz Türkiye - Beklenen Kral

8 Ekim 2014 Çarşamba

Yetenek Sizsiniz Türkiye


Şüphesiz ilk iki sezonundan sonra kimsenin yetenekler için izlemediği bir yarış Yetenek Sizsiniz... Ortada büyük bir gerçek var ki, o da artık binde bir bile yetenek gelmiyor yarışa. Böyle olunca da, jürinin can simidi olması lazım geliyor haliyle. İşte bu yüzden de, evrilmiş yeni bir jüriyle karşımıza geldi bu sezon Yetenek Sizsiniz... Jürisi üçten dörde çıktı ama gelenler, gidenleri aratmayı asla ihmal etmedi...

Dünden bugüne jüriye genel bakış

Program Acun Ilıcalı'nın keşfi malum; 2009 yılında Show TV'de yayın hayatına başladığında, büyük bir sansasyon ve ilgiyi de beraberinde getirmişti. Yarışmanın en ideal jürisi ise yine ilk iki sezonda yer alanlardı. Yetenek Sizsiniz Türkiye'nin isim babası olan Ali Taran, en büyük sürükleyici gücüydü yarışın. Esprileri, laf sokuşları ve saçının topuzu, hakkında en çok konuşulanlardı ve reytingin büyük çoğunluğunu da o sağlamaktaydı. Ancak, 2. sezonun bitiminin ardından yaşadığı ailevi sorunların medya önünde çarşaf çarşaf haber olması sebebiyle, Acun Ilıcalı tarafından jüriden çıkartıldı ve yapılabilecek en büyük hata da bu olmuştu...


Bir diğer jüri Hülya Avşar... Ülkenin görüp görebileceği en çılgın ve ateşli jüri olmuştu kendisi. Çocuksu ve şımarık tarafını da zaman zaman kullanmaktan çekinmeyen Avşar, jürinin vazgeçilmeziydi. Nitekim tam beş sezon boyunca yarışın jüri koltuğunda oturarak bu iddiayı doğrulamıştı. Acun Ilıcalı'nın yaptığı -bazen oldukça- ağır esprileri kaldırabilecek kadar profesyonel oluşu, elbette Acun'un vazgeçilmezi yapıyordu onu. Her konuşmasında, "ben giderim, o jüri de kalır" dese de; altıncı sezon da işler değişmişti. Acun Tv8'i satın alınca, kanalın manevi sahiplerinden birisi olan Avşar; elbette klasik Hülya Avşar Show'unu yapmazsa olmazdı ve Yetenek Sizsiniz onu çok yormuştu. O da çareyi, altıncı sezonda jüriden ayrılmakta buldu. Bunda, yazının başında belirttiğim gibi aslında artık yetenek diyebileceğimiz performansların çok az sergilenişinin de payı olabilir. Bir seyirci olarak bizim, beğenmediğimiz performanslarda zap yapma imkanımız var ama onların öyle bir imkanı yok malum. Önlerindeki butonu kullanmak en son şıkları olduğundan, bir alternatif de olmuyor hiçbirisine ve o da ara vermenin iyi olduğuna karar vermiş olabilir bu sebeple... O Ses Türkiye'nin ardından, Yetenek Sizsiniz'den de ayrılışına bence en çok üzülen Acun olmuştur. Şimdilerde en çok yüklendiği isim Hadise'nin durumunu düşünürsek hem de... Hülya Avşar, Acun'un laf sokuşlarına aynı dozda cevaplar vererek alt ediyordu onu ama Hadise, yediğiyle kalıyor lafları. Alttan bakarak ya da küsmüş gibi davranarak, mücadele edebiliyor ancak. Kesinlikle, Avşar'dan hızlandırılmış laf sokma kursu almalı...


Acun Ilıcalı... Programın yapımcısı olarak jüride olmasından doğal bir şey yok. Değişmeyen tek jüri de kendisi bu arada. 6 sezondur jüri koltuğunda oturan bir isim olarak, ne kadar profesyonelleştiği bir yana; ne kadar sıkıldığını tahmin bile edemiyorum. Son üç sezona kadar oldukça sert bir jüri üyesi portresi çizen Ilıcalı, zamanla oldukça yumuşadı. En büyük değişimi de bana göre, yarışçılara şans tanıması artık. Önceden, beğenmediği bir performans olduğunda şans tanımayı tercih etmiyordu. Ya diğer iki jüri üyesinin evet oyuyla yarışmacı bir üst tura geçiyor ya da diğer jürileri etkileme eğilimiyle, beğenmediği yarışçıları asla geçirmiyordu. Yani ipler onun elindeydi... Yarışın yapımcısı olduğundan pek de laf eden yoktu bu duruma ama Hülya Avşar'ın ipleri eline alışı ve Ilıcalı'nın değişen algısıyla artık jüriyi -olumsuz- etkilemeye çalışma eğiliminden vazgeçti. Şimdilerde ise performanslara daha çok şans tanınması gerektiği inancını taşıyan taraf kendisi. Özellikle bu sezon jüriye dahil olan Özgü Namal'ın hiçbir performansı beğenmemesi, kendisini yarışmacı ile onun arasında aracı yaptı diyebilirim...


Yarışın en kısa jürilik yapan ismi ise Oylum Talu oldu. İlk sezonun sadece ilk haftasında yarışın jüri koltuğunda oturan Talu, Habertürk'te yayınlanan programını bahane ederek ikinci haftadan itibaren jüriden çekilmişti. Yerine ise Hülya Avşar'ın geldiğini ayrıca belirtmem gerekmez derken, belirtmiş oldum sanırım...


Jüriden ayrılan ikinci isim, Ali Taran olmuştu ve Acun üçüncü sezonda onun yerine, yapabileceği en kötü seçimle Sergen Yalçın'ı getirmişti... Ali Taran'dan sonra "nasıl jüri olunmaz"ı göstermek istercesine oradaydı sanki. Ve koskoca iki sezon boyunca da bir türlü açılamadı. Acun da çok şükür ki daha kasmadı ve beşinci sezonda onun yerine Eser Yenenler'i dahil etti jüriye...


Eser Yenenler, ilk olarak Çok Güzel Hareketler Bunlar'ın en sempatik oyuncusu olarak karşımıza çıkmıştı. Yılmaz Erdoğan'ın yardımcısı olarak ayrıca programı da sunması, onu diğer oyunculardan ayıran bir noktaydı. Çocukluğundan beri tanıdığı yakın arkadaşları, İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç'la yakaladıkları sinerji, seyirciye en fazla geçen enerjiyi yüklüyordu ekrana. Nitekim ÇGHB bittiğinde, o Eyvah Düşüyorum'la sunuculuğu farklı bir boyuta taşımıştı. O da bittiğinde, işte artık sırtının asla yere gelmeyeceği zamanlar yaklaşmaya hazırdı... İbrahim Büyükak ve Oğuzhan Koç'la sundukları 3+1 büyük bir beğeni alırken, oldukça yüksek reytingler de getiriyordu Star TV'ye ve bu üçlünün yakaladığı sinerji, Acun'un da gözünden kaçmayacaktı elbette... Program bir süre ara verip ekrana 3 Adam olarak döndüğünde, Acun Medya'nın tüm imkanları seferberdi artık önlerinde... Eser ÇGHB'da olduğu gibi yine aradan sıyrılmış ve Yetenek Sisziniz'e jüri olmuştu. Çok da iyi olmuştu bana sorarsanız... Sergen Yalçın'dan sonra ilaç gibi gelmişti hatta... Futbolla hiç aram olmadığından, Sergen Yalçın'a bir sempati ya da antipati beslemem imkansız ama kendisi de kabul etmeli ki, Yetenek Sizsiniz'de jüri olmak yanlış bir seçimdi... Eser gerçekten başarılı bir jüri oldu bana göre ve bu sezonda da, başarısını yeniden komediyle harmanlayarak katlamakta kesinlikle...


Murat Boz, O Ses Türkiye'nin üç sezondur jüri koltuğundaki kilit isimdi. Elbette bu jürilik görevi süresince Acun'la kurdukları samimiyet, onu da artık Acun Medya'nın vazgeçilmezlerinden birisi kılmıştı. Özellikle üçüncü sezonda Gökhan Özoğuz'un gölgesinde kalıyor gibi görünse bile, sosyal medya da ve stüdyoda seyirci üstünlüğünü hiç kimseye kaptırmamıştı... O Ses Çocuklar'da da iki sezon jürilik yaptıktan sonra, O Ses macerası bitmişti. Artık, altıncı sezonuyla birlikte dörtleyen Yetenek Sizsiniz'in jürisine dahil olmuştu. Esprili ve mütevazi tarafıyla, yarışın en ilgi çeken tarafı olmaya adaydı ve nitekim bunu kısa sürede başardı. Ama şu var ki, O Ses'de olmayı tercih edermiş gibi görünüyor bana son iki haftadır. "Ben nereye düştüm?" misali davranışlar seziyorum bazen onda ve bu da Yetenek Sizsiniz'e artık yetenek gelmediğinin bence en büyük kanıtı... Dörtleyen jürinin ilgi çeken tarafı oyken, hiçbir şeyi beğenmeyen ve aslında bazen hak verilmesi gereken ismi Özgü Namal olmuştu... 


Aslında bu sezon Acun'un Avşar'dan boşalan jüri koltuğu için en güçlü aday Hürrem Sultan'ımız Meryem Uzerli'ydi... Acun teklifini de yapmıştı ama o bu teklifi reddetmişti. O reddettiğinde de, koltuğa yakışacak başka bir ismin belirlenmesi gerekmekteydi... Bu isim de, Özgü Namal olmuştu... "Ben kolay kolay beğenmem" diyen Namal'ın, herhalde bu kadar fazla beğenmeyeceğini tahmin etmemişti ki, "aradığım bu" diyerek; onu jüriye dahil etti... Özgü Namal bazen hak verilesi eleştiriler yapıyor ancak, çoğu zaman ne yazık ki hatalı söylemler ve "hayır"lar veriyor. Bu tabi, diğer jüri üyelerinin de gözünden kaçmayan bir durum. Özellikle Eser'le bu konuda oldukça fazla karşı karşıya geliyorlar ve iki hafta önce yayınlanan bölümlerden birinde, şakadan bir süre sonra atışma durumuna dönüşen bir sürtüşme yaşadılar... Sahneye gelen robot kıyafetli kimselerin yaptığının bir yetenek olmadığını düşünen Namal'a, haklı olarak Eser karşı çıktı ve tartışma ateşli bir hal alınca da Eser geri adam atmak zorunda kaldı. Zira, karşısında alt edemeyeceği kadar dirayetli ve pes etmeyen bir kişi vardı. O alttan alınca, haliyle Namal da yumuşadı ama ne gerek vardı bu tatsız sahnelere bilemiyorum. Namal hiçbir yeteneği beğenmeye dursun, benim gözlerim felaket derecede Hülya Avşar'ı arıyor kesinlikle... Üzgünüm ancak, Özgü Namal'da da Sergen Yalçın'da yaptığı hatayı tekrar etti Acun Ilıcalı... 

Malumun ilanı
"Artık yetenek yok" diyorum ya?.. Bunun bir kanıtı da, Acun'un bu sezon uygulamaya başladığı bir taktik... Çok az yetenek geldiğinden ekrana, en azından insanlar yetenekli kimseler görsün arada diye yarışın diğer ülkelerde yayınlanan formatlarında yarışmış isimleri davet ediyor yarışa ve izlediğimiz o şahane gösterilerin ardından, aslında daha da beğenmiyoruz çıkan isimleri... Demem o ki, Yetenek Sizsiniz'in miadı doldu bana göre... Jüri için de bir yere kadar izleniyor sonuçta... Murat Boz'un hayranları dışında, öyle ekranın başından bir an olsun ayrılmadan izleyen çok azdır bana göre bu sezonunda yarışı... Zaten yeni kanalı Tv8'de, Star'da aldığı reytingleri mumla ararken; bir de üstüne çoğu yeteneksiz olan yarışçıları izlemek Acun'a sıkıntı getirmiyor mu acaba?.. Var Mısın Yok Musun ve Fear Factor'ün miadı dolduğunda bitirmesini bilen Acun'un, Yetenek Sizsiniz için daha ne kadar direneceği ise büyük bir merak konusu...

Sevgilerimle...
Beklenen Kral

twitter.com/BeklenenKral
BeklenenKral@gmail.com

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder