Beklenen Kral

21 Kasım 2014 Cuma

Yeni Dizimi Buldum: Şeref Meselesi


Dün akşam Kanal D’nin merakla beklenen ve uzun zamandır fragmanı dönen yeni dizisi “Şeref Meselesi”nin Kanyon’da yapılan galasındaydık. Hürriyet Bumerang’ın bloggerları da davet ettiği bu keyifli akşamda oyuncular ve dizi ekibiyle birlikte dizinin ilk bölümünü izledik.
Dizi enflasyonunun son bir kaç yılda iyice tırmanışa geçtiği ve adeta patlama yaşanan dizi sektöründe kendini seyirciye sevdirerek ayakta kalan yapım sayısı malumunuz çok fazla değil. Yabancı bir kaç dizi dışında dizilerle arası hoş olmayan ve televizyona vakit ayırmayan, kıl(!) bir izleyici olarak dünkü öngösterimde ne tepki vereceğimi ve diziyi nasıl bulacağımı ben de bilmiyordum açıkçası.
Önce dizinin konusundan biraz bahsedelim sonra da Şeref Meselesi’ni nasıl bulduğumu anlatayım.
Yiğit ve Emir iki kardeştir. Yiğit oldukça çekici, hovarda ve dışadönük bir gençken, kardeşi Emir abisinin aksine dış görünüşünden ziyade aklına güvenen, zeki ve başarılı biridir. Her ne kadar zıt olsalar da, birbirine bağlı bu iki kardeşin dünyaları, önce dedelerinin, ardından da babalarının ölümü ile altüst olur. Diziyle ilgili bu iki kardeşin bir süre sonra farklı yollara giderek birbirleriyle ters düşeceği ipucunu da aldık.   Yiğit’i yakışıklı oyuncu Kerem Bürsin, kardeşi Emir’i ise Şükrü Özyıldız oynuyor. Mahallenin güzel kızları ise Yasemin Allen (Sibel), Şükran Ovalı (Derya), Burcu Biricik (Kübra).


Dizi için Kerem Bürsin’in hem kilo verdiğini hem at binme dersleri aldığını öğrendik. Zeybek sahnesi içinse her iki oyuncunun rolüne özel olarak hazırlandığını ayrıca Şükrü Özyıldız’ın avukat rolü için oyuncu koçuyla çalıştığını ve Hakan Gerçek’in Savunma adlı oyununu da defalarca izlediğini de ekleyelim. Hal böyle olunca bu işin ne kadar ciddiye alındığını ve dizinin iddiasını daha iyi anlıyoruz.
Peki diziyi nasıl buldum? Öncelikle şunu belirtmeliyim ki izlediğim atmosfer çok güzeldi. Hem ekiple hem oyuncularla birlikte olmak, izlerken beraber tepki vermek ya da beraber gülmek çok keyifliydi. Öğrencilik yıllarımda ben de dizi setlerinde ve ekipler içinde bulunmuş ve küçük rollerde oynamıştım. Dün akşam sanıyorum o yılları hatırladığım için daha fazla keyif aldım.
Oyuncu kadrosunun sağlamlığı ve castın başarısı kesinlikle tartışılmaz. Başta birbirinden farklı karakterleri canlandıran iki kardeş Kerem Bürsin ve Şükrü Özyıldız olmak üzere, özellikle Şerif Erol ve Tilbe Saran muhteşemdi. Ayrıca Şükran Ovalı ve Alma Terziç’in canlandırdıkları karakterleri hem sıcak hem doğal buldum.
Sürükleyici konu, başarılı oyunculuklarla birleşince ortaya merakla ve heyecanla izlenecek bir dizi çıkmış. Hem güldüğümüz hem ağladığımız, çok yoğun, çok duygulu hem de çok keyifli bu ilk bölümden anlıyoruz ki Şeref Meselesi bu sezon ve hatta ileriki sezonlarda evimize misafir olacak.Ne de olsa kaliteli bir diziye ne zamandır hasrettik. Ben şimdiden Pazar akşamımı ayırdım bile. Siz de Pazar akşamı saat 20.00’de Kanal D’de ilk bölümü yayınlanacak Şeref Mesesi’ni kaçırmayın.
Şimdiden iyi seyirler.
Bu içerik www.denizinsarkisi.com tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

20 Kasım 2014 Perşembe

Günahkar: Gerçek günahlar


Dün akşam üçüncü bölümüyle ekrana geldi, Günahkar... Bu sezonun en beğendiğim işlerinden birisi ve özellikle de sıkıcı olmayan, kaliteli senaryosuyla kesinlikle favorim. Dizinin beslendiği nokta, yedi yıl sevgilisi yüzünden hapis yatan Ali Yusuf'un kini ama öyle bir Ali Yusuf var ki karşımızda, bir sahnesinde tüm gerilimi etrafına yayarken, bir sonraki sahnesinde bir bakışıyla herkesi mayıştırabiliyor. Bir an hiç olmadığı ve olmak da istemediği bir insanmış, bir ansa sadece acı çektirmek için hayattaymış gibi... Bizi ambale ediyor kısacası Ali Yusuf ve onun yaydığı elektrik, diziye kitlenmek için başka bir sebep vaat etmiş oluyor...

19 Kasım 2014 Çarşamba

Ekrandan Haberler - 4 | 14/19 Kasım 2014


Yeni bir ekrandan haberler yazısından merhaba... Bir önceki yazımın üstünden geçen beş günde ekranda olan gelişmelere hemen bakalım...

18 Kasım 2014 Salı

Ulan İstanbul: Çek git


Oldukça fazla olayın bir araya sıkıştırıldığı bir bölümle ekrana gelen Ulan İstanbul, bu hafta resmen beyin devrelerimi hasara uğrattı... Tabi içerisinde bir de reklam saklıydı... Malum pazar günü Şeref Meselesi yayın hayatına başlıyor ve Kanal D reklam taktiğinin suyunu çıkartarak, bir de Ulan İstanbul içerisinde reklam yaptı. Neyse isyan bayrağını açmayacağım ama hakkında bir analiz yazdığımda bu suyu çıkan tanıtım ve reklamlara oldukça fazla dokunduracağım... Lafı fazla uzatmadan dün akşam yayınlanan yirmi ikinci bölümün analizine başlayalım...

17 Kasım 2014 Pazartesi

Galip Derviş: Ah bu elektrikler


En son sezona başladığı kırk yedinci bölümünü analiz etmiştim, Galip Derviş'in. Ondan sonraki üç bölümü de izledim ancak, pazartesi günleri için başka bir diziyi yazdığımdan yer veremedim. Ama bu hafta diğer diziye-Kiraz Mevsimi- bir süreliğine ara vermeye karar verdim ve pazartesi günü Galip Derviş'in oldu... Lafı fazla uzatmadan elli birinci bölümün analizine başlayalım...