Beklenen Kral
Fox TV etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fox TV etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7 Ekim 2018 Pazar

Bir Deli Rüzgar: İçine çeken bir masal...


Bazı şeyler çokça sıkıyor insanın canını. Olmayana özlem gibi derin ve sancılı oluyor yaşadıkları. İçerisinde biriktirdikleri, biriktirmek isteyip de elde edemedikleri günün sonunda çalıyor kapıyı. Sonrası tufan tabii... Sığınmaya çalıştığın bir liman olarak nefret iyi hoş da, nereye kadar saklanabilir ki duygular? Yaşlar süzülmez mi gözlerden? Ne kadar bağırırsan bağır, daha çok haykırmaz mı özlemini bu durum?.. Kimse dört dörtlük hayatlar yaşamıyor. Elbette yaşayanlar vardır ama hiçbir zaman istisnaların kaideyi bozduğu görülmemiştir. Çünkü hep çoğunluk kısımda olan ezilmiştir, doğanın acımasız bir kanunu gibidir bu... Uğur'un içerisinde olduğu durumu anlamak da bu yanıyla çok kolay. Ona üzülmek, sığındığı nefreti sorgulamamak da olağan. Yerinde kim olsa, sevgisini ilk etapta gizlemeyi tercih ederdi. Ancak işi intikam boyutuna taşımasaymış keşke. Ne bileyim, yine de gölgesinin annesinin üzerinde olduğunu görmek isterdim. Ona yine duvarlar örmüş gibi gözüksün, lâkin arkasını döndüğünde kol kanat germeyi ihmal etmesin... Bu çok mu zordu? Yaşadıklarına derinlemesine inmedikçe cevap vermesi imkansız. Ama Melike evine geldiğinde dolan gözleri bir şeyler fısıldıyor yine de. Kırgın küçük bir çocuk var belli ki hâlâ içinde bir yerlerde. İntikam arzusu ise o çocuğu saklamak için taktığı bir maske...

6 Haziran 2018 Çarşamba

Kadın: Daha uzar bu mesele...


İnsan dediğin olmadık dertlere, bitmez çilelere hapis. Birçok sınavdan geçiyor, hemen ardından bir yenisine hazırlanması gerekiyor. Sonsuz bir döngünün içerisinde öylece debeleniyor... Böyle bakınca hayatın hiç de çekilir bir yanı olmadığını kabul ediyorum. Ancak, yine hayatın bizim tercihlerimizle güzelleşebileceğine inanıyorum. Doğru seçimler yaptığımızda, kararlar aldığımızda neden mutlu şeyler de olmasın ki? Hele de bu süreçte mükemmel iki evladın olmuş, etrafında da şahane insanlar biriktirmişsen. Peki, Bahar için bunlar yeterli mi?..

15 Eylül 2017 Cuma

Bizim Hikaye: İlk bakış


Evet, ön yargı kötüdür aslında ama insanın kendini bu duygudan alıkoyamadığı anlar da yok değil. Duyduğun şeye ister istemez bir tepki verirken buluyorsun zira kendini. Ne de olsa o şey, bambaşka ve asla senin tam olarak keyif alacağın şekilde karşına çıkamayacaktır; bundan eminsindir. Zira, gerçekten işin içinde utanmazlıklar vardır… Shameless severek izlediğim bir Amerikan draması. Hastane dramaları dışında, Amerikan dramalarını izlemeyi sevdiğimi pek de söyleyemem ama Shameless kesinlikle istisna. Hem oldukça keyifli hem de ince ince mesajlar vermeyi de ihmal etmeyen kurgusuyla yakaladığı başarı çok da şaşılacak bir şey değil. Ama bu, ülkemiz şartlarına uyarlanma fikri ortaya atıldığında ne düşünülüyordu sorusuna bir cevap vermiyor yine de. Mâlum, aslında Shameless da bir uyarlama. Aynı isimli, 2004 yılı İngiliz yapımı dizinin Amerika standartlarına uyması ve hatta belki de daha 'utanmaz' bir iş çıkması zor olmamıştı da; Bizim Hikaye nasıl bir istisna olacaktı büyük bir merak unsuru taşıyordu…

7 Şubat 2016 Pazar

Çifte Saadet: İlk bakış


İçerisinde keyif veren birçok unsur taşıyan ancak, tüm bu unsurları elinin tersiyle itmeyi tercih eden bir dizi diyerek söze başlarsam hiç de yanlış olmaz; Çifte Saadet için. Kadro şahane, oyunculuklar da keza ama eksik olan bir şeyin olduğu da ne yazık ki gün gibi ortada...

30 Aralık 2015 Çarşamba

2016 Yılbaşı Ekranında Neler Var?..


Her yıl olduğu gibi, yılbaşı akşamında ne izleyeceğimize oldukça zor karar vereceğimiz döneme girmiş bulunmaktayız. Dışarıda eğlenmeyip evinde çereziyle, kolasıyla, Tabu'suyla yılbaşını geçirecekler için bir liste hazırlamadan olmazdı. Bu yıl, geçtiğimiz seneye nazaran daha sönük bir yılbaşı ekranı bekliyor bizi ama yine de hiç fena sayılmaz. Bakalım, perşembe akşamı neler izleyeceğiz...

29 Kasım 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: Hoşçakal...


Uzun zamandır böylesi bir final izlememiştim... Başından sonuna o kadar iyi kurgulanmıştı ki, eğlenmekten üzülmeye de vakit bulamadım... Ne zaman ki jenerik yazısı yukarıya doğru akmaya başladı, içimden bir şeyler de onunla birlikte yol aldı... Özleyeceğiz, hem de çok. Hep iyi anacağız... Ama asıl gerçek şu ki yıllar yıllar sonra bile, "Ne final yaptı be!" diye iç geçireceğiz...

22 Kasım 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: Daimi mutluluk...


20. bölümde vedalaştığımız, açıkçası zamanında çokça kızdığım ve bana diziyi dokuz bölüm boyunca düzenli izlemeyi de bıraktıran bir ikili Aksel Bonfil ile Hakan Bonomo. Daha sonra ben açıklarımı kapattım, onlar gitti ve üzerlerine de tam tamına altı kez senaryo ekibi değişti. İkinci sezona geldiğimizde, tüm Kirazcanların dilinde aynı şey vardı; "Keşke onlar gelse"... Ve geçtiğimiz hafta öğrendik ki dizinin yeniden senaristleri onlar oldu. Ama artık bazı şeyler için de çok geçti... Olsun, özlem giderdik. En önemlisi de, onlar devam etse nasıl bir yerde olurduk; onu gördük...

15 Kasım 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: Vedaya doğru...


Her güzel şeyin bir sonu vardır derler ya, o eşiğin bir adım gerisinde olduğumuz bir süreçteyiz; Kiraz Mevsimi için... Türkiye'de romantik komedi akımının patlamasına sebep olan, tam da bundan ardında sadece "zamanında iyi reytingler alan bir diziydi" imajı değil; büyük de bir akım bırakan olarak hiçbir zaman unutulmayacağı, iyisiyle kötüsüyle daima akıllarda yer edeceği kesin... Finalin ayak sesleri gelmişken, tam da düşen reytinglerin "dank!" ettirdiği açılışın gerçekleştiği bir bölümle ekrandaydı bu hafta. Hem eğlendik, hem güldük, hem de birbirimize moral verdik Kirazcan'larla...

8 Kasım 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: Oldu mu şimdi?..


Aman aman beğendim diyemeyeceğim bir bölümle ekrana geldi bu hafta, Kiraz Mevsimi. Geçtiğimiz hafta yaşanan Öykü-Ayaz kavgasının klişe olsa da, farklı bir renkle bu bölümde yer bulacağı kesindi. Öyle de oldu ama tatmin etme noktasında çokça eksiği vardı...

1 Kasım 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: Anneler savaşı!..


Bir ilişkinin her şeyden ziyade, aileyle sınanmasının ne de zor olduğunu gözler önüne seren bir bölümle ekrana geldi bu hafta; Kiraz Mevsimi. Hem Öykü hem de Ayaz başlarına geleceklerden habersiz taşındıkları yeni evlerinde, önce Önem'i ardından da Meral'i yatılı misafir olarak ağırlamaya başladılar. Gitmelerini umdukları her seferinde de, eve biraz daha tutundukları gerçeğiyle sarsıldılar. Günün sonundaysa tek kazanan, şüphesiz ki Önem oldu. Kendisine kına alması önerim...

25 Ekim 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: İnsan kalabilmek...


Anne olmak zor zanaat. Bunu annesini çok seven ve biraz da ona çektiren bir evlat olarak yazıyorum. Bazen kahrı çekilmez olabiliyorum; bazen yersiz atarlarım, bağırmalarım oluyor. Bazen haksızken, haklıymışım gibi davranıyorum ve o hep alttan alıyor. Dinliyor, anlamaya çalışıyor. Ben yerinde olsam bana katlanamam çoğu zaman ama o bana bayılıyor... Tüm bunlardan yola çıkarak, Ayaz ve Önem arasındaki ilişkiye baktığımda ve bu bölümde eve yatıya gelen annesine tavrını gözlemlediğimde, her şeyin yerli yerinde olduğunu görüyorum. Onların arasında daha farklı bir anne-oğul ilişkisi var ama karısını buldu mu annesini satacak bir erkek olmadığı da mâlum Ayaz'ın...

18 Ekim 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: Bir sen eksiktin...


Aşkın en eğlenceli anlarıyla, rekabetin ne denli karmaşık olduğunu vurgulayan bir bölümle ekrana geldi bu hafta; Kiraz Mevsimi. Öykü için her şeyin iyi gittiği zamanların hemen sonuna gelmişken, bundan sonrasında sadece Önem'le değil, Nazmi'nin kızı Naz'la da mücadelesini izleyeceğiz onun. Tüm bu mücadelesinde ilgilendiğim tek şeyse Ayaz'ın ne tarafta duracağı...

4 Ekim 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: Bir vuslat hikâyesi...


Üç ay süren tatilinin ardından, her türlü tatmin eden bir bölümle yeni sezonuna merhaba dedi; Kiraz Mevsimi. Öykü ve Ayaz evliliğinin gerçekleşmesi bir yana, ikilinin o çok merak edilen tren sahnesinin de en iyi ihtimalin bile ötesinde sonlanması enfesti. O andan itibaren aşk yeniden bacayı sardı ve biz de, bir elimiz gözlerimizde işaret parmağımızı aralayıp ekrana bakmaya başladık. Evet, çok utandık. Ama nedense izlemeye de doyamadık...

18 Eylül 2015 Cuma

İnadına Aşk: İnatla yoğurmak, aşkla şekillendirmek...


İçerisinde barındırdığı ayrı ayrı şekillendirilmeye açık hikâyesi sebebiyle, önünü açık gördüğüm bir dizi olduğunu her zaman söyledim; İnadına Aşk'ın. Dizide dört-Pembe Süreyya potansiyeliyle birlikte beş- çift var ve her hafta birine ağırlık vererek, izleme keyfinin taçlandırıldığı kesin. Aldığı reytingler tatmin edici olan ve yaz sezonundan yeni sezona geçiş yapmayı başaran dizi, Ekim ayıyla birlikte yerleşeceği yeni gününde nasıl bir performans gösterecek onu da hep birlikte göreceğiz tabi...

2 Ağustos 2015 Pazar

İnadına Aşk: Her şeye ve herkese inat...


Bu yaz başlayan romantik komedilerin mâlumunuz haddi hesabı yok. Allahtan birbirine benzer olanı yok da, insan birini izlerken diğerinden esintiler tadında anlar yaşamıyor. Tabi bir çoğunun geçtiğimiz sezon dizilerinden, birisinin de yabancı menşeli bir diziden sahneler ve enstantaneler sunduğunu söylemek pek de yanlış olmaz. Hâl böyle olunca da birbirleriyle değil, daha önceki sezonların işleriyle karşılaştırılıyorlar. Paylarına bazen 'daha iyi olmak', bazen de 'takliittt" diye haykırılmak düşüyor...

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Adı Mutluluk: Aşk çıkmazı


Başladığı ilk haftadan beri elimden geldiğince kaçırmadan izlediğim bir yapım, Adı Mutluluk. Açıkça itiraf etmem gerekirse, ilk üç bölümünü pek de keyif alarak izlemedim. Zira, bazı noktalarda hikayenin oldukça süründürülmesinden hoşlanmamıştım. Ancak zaman geçtikçe senaryonun biraz daha açıldığı ve heyecanlandığını düşünüyorum...

7 Temmuz 2015 Salı

İnadına Aşk: İlk bakış


Bu yaz o kadar çok dizi başladı ki, hangi birini takip edeceğimi haliyle şaşırdım. Ama bazılarına, tanıtımlarını izlediğim andan itibaren şans vermeye çok açıktım. Hele de ilk bölümlerini izledikten sonra beklentilerim karşılandıysa, olduğum tatmin paha biçilemez... İnadına Aşk için de böyle dersem hiç yanlış olmaz. Evet, belki konusu çok dar kalıp ancak, tüm karakterler başrol olacak kadar dinamik rollerdeler...

1 Temmuz 2015 Çarşamba

Adı Mutluluk: İlk bakış


Bu yaz Süreç Film'in yayına hazırladığı ikinci projeydi, Adı Mutluluk. Aylar öncesinden ayak sesleri geldi; önce başrolleri ardından da hikayesi açıklandı. İlk bölümünde pek tatmin olmadığımı gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Ancak, ikinci bölümü gayet başarılıydı. Bu da diziyi düzenli izlenecekler listeme almamı sağladı...

28 Haziran 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: Evlilik aşkı öldürür mü?..



Kısa soluklu olması muhtemel bir diziydi başladığında benim için. İlk bölüm reytingleri dipleri gördüğünde, muhtemel olmaktan da çıkmıştı; biterdi hemen, baksana zaten izlenmemişti de... Ama ne olduysa ikinci bölümüyle birlikte oldu. Hikâye birden içine çekmeye başladı. Beklenen Kral mahlasıyla severek bölüm yorumu yazdığım ilk dizilerden oldu. Sonra da maya tuttu ve dizi uçtu... Rakip tanımaz bir hâle geldi. Bunun yanında oyunculuklar da her geçen hafta mükemmelleşmekteydi...

21 Haziran 2015 Pazar

Kiraz Mevsimi: Haftaya evleniyoruz!


Sezon finaline son bir kala, evliliğe bir adım daha yaklaştığımız bir bölüm izledik dün akşam. Tabi bu ilk değildi ama umarım son olur. Evlilik mevzusunun daha fazla kanırtılmasının, kimse için iyi olacağını zannetmiyorum. Yani bu sefer de evlilik gerçekleşmezse, bunu bir nedene bağlamak herkes açısından zor olacaktır. Pek tabi, kabullenmek de...