Onun için bir ekran fenomeni demek hiç de yanlış olmaz. 2002 yılında başladığı ekran macerasına, ara ara duraksasa da günümüzde halen devam etmekte Çocuklar Duymasın. Tgrt'de (2002) ekran macerasına başlayan dizi; daha sonra sırasıyla Atv (2002-2003), Star TV (2003-2005) ve sonra tekrar Atv'de (2010-2012) yayınlanmış; şimdi de günümüzde, Fox TV'de (2013-...) yayın hayatına devam etmekte.
Yayın Hayatına Başlayışı ve Yaşadığı Tökezlemeler
Dizinin, Fox TV'de yayınlanmaya başlayana kadar anlattığı hikayesi; hayattan beklentileri, yedikleri, içtikleri, istekleri, düşündükleri tamamen birbirinin zıttı olan bir çiftin sırf iki çocuğu için ayakta kalması üzerine kuruluydu diyebiliriz. Evet, ortada birbirlerine çok aşık bir çift vardı ancak, o kadar başka şeyler olmaktaydı ki hayatlarında sadece aşkla yürümüyordu evlilikleri... Sürekli çatırdamalar, o çok meşhur olmuş; çocukların önünde tartışmamak için gidilen "Mutfak!" seramonileri ve neredeyse 15-20 bölümde bir nükseden boşanma durumları, aslında o zamanın aile ilişkilerine farklı bir bakış atıyordu. Belki de maksat, her boşanma aşaması sonrası barışan Meltem ve Haluk'un üzerinden, sevginin aşamayacağı hiç bir engelin olmadığını vurgulamaktı bilinmez ama şu var ki, bugün birçok muhalifinin olmasına karşın yayınlanıyorsa bu dizi; oyuncularının, ortada gerçek bir evlilik varmış gibi yansıtmasından her şeyi...
Burada da Pınar Altuğ ve Tamer Karadağlı faktörü devreye girmekte. Uzun yıllardır karı-kocayı oynayan ikilinin, günümüzde yayınlanan versiyonunda yansıttığı enerji o kadar gerçekçi ki, gösterilen her şey de bir o kadar gerçek tam da bu sebeple... Hayatlarında başlarına gelen trajik olaylar nedeniyle; önce Pınar Altuğ daha sonra da Tamer Karadağlı'nın kendi istekleriyle uzaklaştığı dizi, onlarsız gerçekten ilerlemiyordu ve yaşananların üzerine sünger çekildikten sonra, geri dönüşleri yeniden birleştiriyordu dizinin eksik kalmış temellerini...
Pınar Altuğ, zor günler geçirdiği bir dönem yaşamıştı ve bu dönemde de çok fazla yıpratılmaya başlanmıştı. Yaşadıklarıyla -bazılarına göre- ters bir hikayenin anlatıldığı dizide oynaması, kimilerinde huzursuzluk yaratmaktaydı ve bu durum diziden ayrılma kararı almasına/almak zorunda bırakılmasına yol açmıştı. Yerine ise, Meltem rolünü oynamak üzere Zeynep Tokuş'la anlaşılmıştı. Daha sonra da, yaşadıklarıyla oldukça gündeme gelen Tamer Karadağlı, -bazılarına göre- hoş olmayan bu yaşananlar sonrası, diziye daha fazla devam etmeme kararı almıştı.
Çocuklar Ne Olacak
Bir sonraki sezon yeniden başlayan dizide, ne Meltem ne de Haluk vardı. Her ikisi de, iş gezisine Amerika'ya gitmiş olarak gösterilmekteydi ve bu sefer, Meltem'in annesi Müzeyyen (Ayşen Tekin) ve babası Kemal (Ferdi Akarnur) tarafından bakılan Emre (Furkan Kızılay) ve Duygu'nun (Ayşecan Tatari) yaşadıkları anlatılmaktaydı. Dizinin adı da değişmiş; "Çocuklar Ne Olacak" olmuştu. Bu sırada da Gönül (Zeyno Gönenç) ve Selami'ye (Özgür Ozan) çok iş düşmüştü tabi. Artık onların yaşamları daha fazla gösterilmekteydi. Selami'nin kaynanası ile mücadeleleri, ayrıca apartmanlarına yeni taşınan komşularıyla (Mesut Akusta - Seray Sever) olan diyalogları görülmeye değerdi. Tabi birde yeni doğmuş Orçun bebeğin büyüme süreci çok renkli bir şekilde gösterilmekteydi. Ama dizi bu haliyle yarım sezon yayınlanabilmişti ve Tamer Karadağlı'nın geri döndüğü son bölümüyle, 3 Haziran 2005 tarihinde final yaparak ekranlara veda etti.
5 Yılın Ardından Geri Dönüş
2010 yılında, yani aradan geçen koskoca beş yılın ardından; Çocuklar Duymasın'ın yeniden ekranlara döneceği haberleri çıktığında büyük bir merak uyandırmıştı. Öyle ya, Havuç ve Duygu artık büyümüş olarak ekranlara gelecekti. Pınar Altuğ ve Tamer Karadağlı'nın üzerindeki sis bulutları da çoktan geride kalmıştı. Yani onlarsız olmazdı. Nitekim, 5 Ağustos 2010'da Atv'de yeniden yayınlanmaya başlayan Çocuklar Duymasın, Tgrt'deki zamanlarında olduğu gibi bir ilgiyle karşılanmıştı. Tabi dizinin aradan geçen bunca yıl sonra birkaç fire vermesi kaçınılmazdı. Bu firelerden birisi, aslında istemsizdi ve geri dönülemez bir gidiş sebebiyleydi. Meltem'in annesini canlandıran, Müsteşar Kemal'in söylemiyle; "kötü kadın Müzeyyen", yani Ayşen Tekin 2006 yılında hayata gözlerini yumduğu için artık dizide yoktu. Onun anısı, evin en özel köşesine koyulmuş bir çerçevede yaşatılmaktaydı... Selami karakterini canlandıran Özgür Ozan ise, Arka Sokaklar'da oynaması sebebiyle diziye geri dönmemişti. Gönül'le boşanmış ve Azerbaycan'da bir şirkette çalışmaya gitmiş olarak gösterilmişti. Son olarak da, Duygu karakterine hayat veren Ayşecan Tatari, Amerika'daki oyunculuk eğitimi nedeniyle geri dönemeyeceğinden onun yerine; Hayal Kahraman Özalp, Duygu rolüyle diziye girmişti. Diziye bu sezon katılan Tuna (Volkan Severcan) karakteri de, Gönül'ün yeni koca adayıydı ve bence olup olabilecek en mükemmel seçimlerden birisi yapılmıştı. Özgür Ozan'ın o komik ve aranılacak Selami karakterini ancak, Volkan Severcan'ın bir o kadar komik ve paranoyak Tuna karakteri doldurabilirdi. Daha sonra Gönül'le evlenen Tuna'nın ev maceralarının da konu edildiği dizi gerçekten izlemesi oldukça keyifli bir hal almıştı.
Emre'nin telefon diretmeleri artık sona ermişti. Ama bir farkla, artık araba diye diretmekteydi!. Diziye, Meltem'in kuzeni rolüyle Burcu Esmersoy katılmıştı ve gerçekten yine çok iyi bir seçimdi. Özellikle Haluk'la didişmeleri görülmeye değerdi. Daha sonra ise Aylin karakteri, diziden ayrılıverdi. Duygu ise evlenecekti ve evleneceği Berke'nin (Ceyhun Fersoy) ailesiyle diziye dahil olması, izleme zevkini katlamıştı. Ege'li olan bu ailenin hayatları ve gelenek göreneklere bağlılıkları, tahmin edeceğiniz üzere Meltemlere oldukça tersti ve ilk zamanlarda sorun olacak gibi algılanan bu terslik, zamanla birbirini çok seven bu iki ailenin kaynaşması ve Duygu ile Berke'nin evlenmesiyle sona ermişti. 107 bölüm devam eden dizi, 18 Temmuz 2012'de dizinin yayınlanan ikinci final bölümüyle ekranlara veda etmişti.
Yeni Bir Macera, Yeniden Farklı Bir Kanalda
Tam bir yıl sonra ise, Çocuklar Duymasın'ın ayak sesleri yeniden duyulmaya başlandı. Bu sefer, Fox TV'de başlayacaktı ve günlük dizi olarak yayınlanacaktı. 2 Eylül 2013'de diğer Çocuklar Duymasın versiyonlarında yer alan bir sürü karaktere veda edilmiş olarak, küçük bir karakter topluluğuyla dizi yeniden ekran macerasına devam etmekteydi. Haluk emekli olmuştu ve şirkette çalışan tüm karakterler diziden ayrılmıştı. Yine Gönül de emekliye ayrılmıştı. Aynı şirkette çalıştığı Meltem ise, bir başka şirkete geçmiş ve orada CEO olarak çalışmaya başlamıştı. Yani onların şirketleriyle bağlantılı karakterlerde diziden ayrılmıştı. Gelen iş teklifi sonrası Lübnan'a-aklımda Lübnan kalmış- yerleşen Berke ve Duygu karakteriyle birlikte ise, Berke'nin ailesi de diziden ayrılmış oldu. Meltem, Haluk, Emre, Gönül, Tuna, Emine (Melek Şahin), Hüseyin (Alpaslan Özmol), Kemal, Seyyar Tayyar (Emin Gümüşkaya), Hatice, Şükrü (Şükrü Koruyucu), Yakup (Yakup Uysal) ve Teo'nun (Ömer Güney) kemik kadro olarak kaldığı diziye; yeni bölümlerde, Halukların taşındığı yeni evlerindeki yan komşuları olarak; İdil (Emel Müftüoğlu), Tansel (Cem Emüler), Ece (Ahsen Mutlu) ve Melis (Gülçin Sarı) karakterleri dahil oldu. Daha sonra ise, Duygu ve Berke Türkiye'ye geri döndü. Berke karakterine yine Ceyhun Fersoy hayat verirken, Duygu karakterini canlandıran isim yeniden değişmişti. Hayal Kahraman Özalp'ın yerine, üçüncü farklı Duygu'yu Bengisu Özenel canlandırmaktaydı. Ceyhun Fersoy ise Seksenler'deki rolü nedeniyle bir süre sonra yeniden diziden ayrıldı.
Dizinin konusu ve işleyişi de tamamen değişmişti. Artık, sadece iki çocuğu için zorla sürdürüldüğü izlenimi verilen bir evlilik yoktu ortada. Haluk ve Meltem'in birbirine aşkı, sadakate dönmüştü ve artık ne kadar atışırlarsa atışsınlar, kısa sürede tatlıya bağlanıyordu olaylar. Emre ve Teo, yan komşularının kızları Ece ve Melis'e tutulmuştu. Bir türlü aşklarını itiraf edemeyen ikili, halen bu sancıların eşliğinde arkadaşlıklarını sürdürmekteler. Bu arada Teo gibi şanslı bir insan evladı var mıdır bilemiyorum. Resmen adam elini cebine atmadan yaşadığı Haluklara kapak atmış durumda. Emre'ye böyle bir erkek kardeş gerekirdi ve o açığı da kanka ayağına eve yerleşen, Teo ile kapatmıştı Birol Güven... Emeklil olan Gönül ve Haluk ise pideci açtılar. Taş Fırın Pideci'si ilk zamanlarında tutunma sancıları yaşasa da, son zamanlarda oldukça popüler bir mekan olarak hiç boş kalmamakta. Tuna, çalıştığı reklam ajansından yaşadığı sorunlar nedeniyle ayrılmış ve o da Gönül'le Haluk'a ortak olmuştur sonradan. Meltem ise daha yüksek bir mevkiye gelecekken; ailesine daha fazla vakit ayırmak için hem o teklifi kabul etmemiş, hem de CEO'luk görevinden ayrılmıştır. Artık şirketin danışmanlığını yapmaktadır. Duygu ise Berke'nin yokluğunda çocuğuyla ilgilenmektedir. Çok profesyonel bir psikolog olan yan komşuları İdil'e de her sıkıştıklarında başvurmaktadır Meltemler. Tansel'le hiç anlaşamayan Haluk'un didişmeleri ise görülmeye değer sahneler oluşturmakta...
Çocuklar Duymasın, her geri döndüğünde daha da evrim geçirmiş olarak karşımıza çıkmakta. Fox'daki son versiyonunun başlarında, özellikle Haluk'un anıları üzerinden şekillenen senaryosuyla izleyiciyi oldukça baysa da, hem giren yeni karakterler, hem de senaryodaki akıcılık diziyi yine eski rayına oturttu. Tek bir eleştirim var o da, hayvan hakları konusunda... Evlerine aldıkları bir yavru köpeği, sahibiyim diye gelen bir adama sorgusuz sualsiz vermeleri, her şeyi didikleyen Haluk ve Meltem ikilisinden hiç beklenmeyecek bir davranıştı. Ayrıca her bölüm bir sosyal mesaj vermeyi görev edinmiş Birol Güven'in, bu konuyu es geçmesi ona kesinlikle hiç mi hiç yakışmadı...
Kısa süre sonra yeniden final yapacağı haberleri çıktı dizi hakkında. Açıkçası, her bölümünü izlemeye çalıştığım; izleyemiyorsam da kesinlikle kaydettiğim Çocuklar Duymasın'ın bitecek olmasından üzüntü duymadığımı söylersem yalan olur. Çocuklar Duymasın, şüphesiz Türk dizi tarihinin fenomenleşmiş yapımlarındandır. Büyük bir mazisi olan dizinin, üçüncü kez yapacağı finalin son bölüm olmamasını ve yeniden küllerinden doğmasını dilerim...
Sevgilerimle...
Beklenen Kral
BeklenenKral@gmail.com
Güzel bir yazı olmus yine bize nostalji yaşattı :) yalnız bu kadar şeyi nasıl hafızasnızda tuttunuz :)) bir yerden bakarak yazılmıs bile olsa duygular yaşanmıslıklar hafıza gerektirir ondan sordum, keyifli günler
YanıtlaSilBeğenmenize çok sevindim. :) Elbette, yazmadan önce bir ön hazırlık yapıyorum ancak, özellikle yazmaya başladıktan sonra akla gelenler, şekillendiriyor yazıyı. Dizinin ilk zamanlarında 14-15 yaşlarımdaydım ve olanların bugüne kadar beynimde nasıl arşivini tuttuğumu inanın ben de bilemiyorum ama bugün, yani hakkında yazacağım güne kadar orada saklı kalmış oldukları için kendimi şanslı hissediyorum. :) Sevgilerimle...
SilInanirmisiniz hala tekrar bolumlerini izliyorum ve sizin de yazinizda belirttiginiz gibi keske yeniden hayatimizda olsalar o kadar samimi o kadar icten bir dizi ki bittiginde insan sanki arkadaslarindan ayrilmis gibi oluyor :( ozellikle son bolumler yani siteye tasinmalariyla beraber gelisen olaylar ve bu bolumlerdeki oyuncular cok iyiydi eski bolumlerdeki oyunculuklar da cok degerliydi ama benim en cok guldugum bolumler site bolumleriydi. Keske yine bizimle olsalar Tamer Karadagli, Pinar Altug.. ve digerleri...
YanıtlaSil