Beklenen Kral

21 Şubat 2017 Salı

İçerde: Yok mu bunun bir sonu?..


Kazanmak gibisi yok elbette. Ne olursa olsun galip gelen olmak paha biçilemez bir durum olmalı. Ama bunun kötü de bir yanı var, insan hep kazanmaya alışınca ister istemez dikkatsizleşebiliyor. İster istemez büyük hatalara imza atabiliyor. İster istemez, kendini ele veriyor... Tabi normal dünyada böyle. İçerde evreninde, hiç de öyle değil. Sarp'la Mert'in kardeş olduklarını öğrendikleri ana kadar Celal her türlü kazanacak. Her türlü, sıkıştığı dehlizden kurtulacak. Her türlü kendine yeni bir nefes alanı yaratacak. Ve biz de bu kötünün, finale kadar sürecek olan kazanma serüveninin bir parçası olacağız. O kazanacak, biz saç baş yolacağız...

20 Şubat 2017 Pazartesi

Ekrandan Haberler - 13-19 Şubat 2017


Haber Başlıkları
- Aşk Laftan Anlamaz (Final yaptı)
- Paramparça (Kadrodan iki ayrılık)
- İçerde (Kadroda yeni bir isim)
- Hayat Şarkısı (Kadroda yeni bir isim)
- Cesur ve Güzel (Kadroda yeni bir isim)
- Payitaht Abdulhamid (Başlıyor)
- İstanbullu Gelin (Üçüncü tanıtım geldi)
- Evlat Kokusu (İki yeni tanıtım geldi)
- Yeni Gelin (İkinci tanıtım geldi)
- Aşk ve Gurur (Kanal değişti, ilk tanıtım geldi)
- Savaşçı (Başrol belli oldu)
- Survivor (Bir nevi diskalifiye)
- Renkli Sayfalar (Sunucular ve format değişti)

19 Şubat 2017 Pazar

Adı Efsane: Tutsaklık...


İçin için yandığı bir hayatı neden yaşar insan?.. Neden sadece acılarına tutunması gerekir? Neden, hep pişmanlıkları gelir peşinden? Neden yaptığı her iyilik, bir kötülüğü doğurur? Neden, kontrol edemez hiçbir şeyi; kendini bile? Neden vazgeçer, neden kabullenir, neden pes eder, neden her şeyin daha kötüye gitmesi için tepinir? Gerçekten neden Tarık baş edemiyor hiçbir şeyle? Neden bir yaptığı, başka bir şeyi bozuyor? Neden attığı her adım, ardında bir felaket yaratıyor?.. Bir karakterin ne kadar bahtsız olabileceğinin en organik kanıtı resmen. Yaptığı iyilikler bile ayağına dolanan birinin yaşamak için şevkten daha nicesine gereksinimi yok mudur gerçekten?..

16 Şubat 2017 Perşembe

Poyraz Karayel: Vedalar albayım, vedalar...


Veda etmek zor, veda edeceğini bilmek daha zor. Kim sevdiğinden ayrı düşmek ister ki? Kim kaybetmek ister bir yanını? Kim her an aklında olmasından mutlu olanı unutmayı kabullenir? Kim bile isteye vazgeçer sevdiğinden? Kim, sevdiğinin arkasından göz yaşı dökmez?.. Bir macera düşünün, ilk bölümünden beri sizi içine esir alan. Bir macera düşünün keyif veren, mutluluk saçan. Bir macera düşünün, sizi dellendirse bile sevginizde eksilme olmayan... Poyraz Karayel'in son üç bölümü kaldığını bilerek ekran karşısına geçip oturmak zaten zordu. Bir de sağ üst köşeye marifet gibi yazmışlar "Son üç bölüm" diye, güldükçe gözüm oraya ilişti; keyfim kaçtı durdu. Bunca konu, bunca olay, bunca aşk, kalan iki bölüme sığacak mı çok merak ediyorum doğrusu...

15 Şubat 2017 Çarşamba

Hayat Şarkısı: İnansanız iyiydi sanki?..


Öfkeyle kalkan, her zaman zararla oturur mu? Bilir mi sonunda yaptığının yanlış olabileceğini? Haksızken dahi, haklı olabilir mi peki? Öç almak için, gerçekten haklı olmak gerekmez mi? Sürekli başkalarından hesap soruyorken, dönüp de kendine "Neden yapıyorum ben bunları?" der mi? Demeli mi, dememeli mi? Cem gerçekten ne yapıyor şimdi? Biz neden onun lüzumsuz, gereksiz ve bir o kadar da can sıkıcı intikamına maruz kalıyoruz? Neden, haksız olduğunu ve hiçbir şekilde haklı görülmeyeceğini bile bile başkalarına acı çektirişini izliyoruz? Neden kimsenin aklına, kilit değiştirmek geliyor da evin girişine kamera taktırmak gelmiyor? Cevher ailesi bu yahu, Cem bela olmasa herhangi bir mevzu sebebiyle şehrin iti kopuğu da bela olabilir başlarına? Neden, bu kadar dikkatsiz bu Cevherler ve neden, Hülya sürekli ayak diretmekte?..